AYRILIK
Bu nasıl gaddar bu ne zalim bir yol
Gündüzüm zindan anlamsız sağ ve sol Yen içinde kalırmış kırılmış kol Vuslatın gözünde budak ayrılık Hasreti tattığım dudak ayrılık Tatlı sözcükler beklerken yürek Hep banalar yığılır kürek kürek Burkulur kalbim aşk bana ne gerek Pak alna çalınmış kara ayrılık Gönlümde açtığım yara ayrılık İnan çok aradım çok köşe bucak Hep şefkatli hep çıkarsız hep sıcak Ana kucağıymış kapanmaz kucak Bugün bana yarın sana ayrılık Hep gelir kaçtığım yana ayrılık Bir başıma yattığım yatağım taş Yalan tesellilere vursam da baş Durmuyor gözlerimden süzülen yaş Binbir nasihatten ala ayrılık Payıma biçtiğim hala ayrılık |