ÖLÜLER ARASINDA
Bağdat’ın ateşi kırkbir derece
sızlar asma bahçeleri Babil’in. Duman solur Kandahar’da ölüler ve hayat mayın arası Hakkari’de daha dün yetmişti, bugün de sekiz siz yine iyisiniz, ölmediniz. Soluklanırken değdi saçlarıma bir ölünün kullandığı son nefes isterdim, yaşamak bulaşsın bana. Her haberden kan sızıyor bu asma bahçesi değil, asma sahnesi ama üzülmezsem utanırım ilk kez mi izliyorsunuz haberleri? Onu okuyan kanıksamış bile yüzü dalgalanmaz, yakar sözleri ne olmuş yani, ne var ki (!) Ekrandaki ateş düşer evlere azaldıkça insan, çoğalır acı “yemiş doluydu her dalı dünyanın” ah.. baharlar unutturur mu ölüleri? Karabulutları sarayında üflüyor biri Bağdat, Kandahar, Kabil, Hakkari. Dinamitle bağırıyor gökyüzü işte masum üç güvercin düşüyor yerdekilerin şimdi adı: ölü. Yaşıyoruz sıyrılıp arasından! 7.1.2007 |
güncel acılar, ne zaman geçmişte kaldı ki?
daima birilerinin, belki de kimsenin açıkça belirtemediği inanç çatışmalarının bir sonucu..
inancı da ekonomik tabanlı kullananların elbette ki..
esen kalın.
saygılarımla.
orhanTİ.