...AZ ÖNCE...
az önce havada buram buram süzüldün
süzüldün güzel bir kuş tüyü misali çökmüşlüğüme çökmüşlüğüme değdin yerleştin narinliğince sessizliğime sessizliğime aldırma çığlığım duyulmasam da tenimde tenim de yüreğim de acıyor gelmediğin her saniye saniye hatta bir adım önce bir nefes alışı kadar uzağımdaydın uzağımdaydın yakınlığın özlemi sarmayacak kadar çok çok dün varken yok oldu bugünlüğüm gidiş izlerinde izlerinde karışmışken buğum terinle terinle dolsun avuçlarım kuruyuşların ıslaklığı gözlerimde gözlerimde küçücük çocuk ağlarken ağlarken sarsılmışlığın titremelerinde ki saflığım saflığım ve yalnızlığa uzanan istenmeden gelen son adım adım aşktı kıskançlığa gebe dillerde diller de sustu şimdi gözleriyle ezdiler beni sen kere sen kere beni vurdular sözlerinin nağmelerinde nağmelerin de niyeti yitikti hatırlatıyor hep seni seni haykırmalarımda avazlanandım ben ben oldum sen oldum dolaştım dakikalarca dakikalarca silmeye çalıştım yazgımı yazgı mı şans mı karışan canıma canıma yazdığım adınla yıkılmayan kalen kal en sen olduğum bir nefes öncemde öncemde de soluksuzdum sende gezindiğimde gezindiğimde senli anların yakıcı güzelliğini güzelliğini bir bir özlemime ektiğimde ektiğimde hayallerimin sınırsızlığına geleceğin saatleri saatleri düşman ilan ettiğimde gelmeyen vuslatlara vuslatlara eremeyişimi haykıramadığımın gerçeği canlandıkça canlandıkça sensizliğimi yudumlarım yürek kadehimde kadehimde seni yudumluyor olmalıydım oysa oysa ben sensizliğin sarhoşluğuna yalpa yalpa tutuldum tutuldum yine elsiz ayaksızlığımla kıpırdanamıyorum kıpırdanamıyorum ve sen olduğum anlarla doluyum temelli temelli yıkıntıyım aşkımsa kaldı yıkıntı altında altın da gümüş de dilim susmanın bağırışlarıyla bağırışlarıyla bir de kalemim gümüş hem de o en dertli dertli kalemim susmuyor bana inat seni yazıyor yazıyor varlığını da yokluğunu da sevdiğim sevdiğim gel sende bahara erip dirileyim dirileyim izin ver sevdiğince ellerinde ellerinde nasıl güzeldim hatırlasana az önce... ASLI DEMİREL... |
selam ve sevgiler