ÖZÜR DİLERİM
Ey açmadan
Solan gonca El değmeden Toprağa düşen tomurcuk Özür dilerim. Kar altında yatansın bilirim… Adını söylerken dudağım titrer Vatansın Isınır içim bilirim. Bizler sizler gibi ölmeyi bilemedik. Öğretmediler ölmek nedir diye? Özür dilerim. Basarken toprağa “toprak diyerek geçme Tanı altında yatan binlerce kefensiz yatanı” Nidaları dolaşırken ortalıkta Anlamına eremedik Özür dilerim. Karıncayı bile ezmekten çekinirken parmaklar Namlunun ucunda açmayan güllere ağlar Gül ki peygamber diye kokar Açmadığı namluda barut kokar Tarlada ekin eken Mehmet Emmi Bakkal köşesinde süper markete yenilen Ahmet abi Sokak köşesinde iki kuruşa terzilik yapan Emine Bacı. Yarının emanetçisi mendil satan Ayşe ve Ali Fabrika bacaları tüterken yurdumda Evine bir ekmek götürmek için savaşan baba, Kömür isi, aldırma alnındaki karalık. Senin suçun değildir fukaralık. Ahh halime ağlayan martılar Özgürce kanat çırpan kuşlar Ah bir de Hemen, her şeyi unutan balıklar Şehrime düşen kara bulutlar Bastığım toprak Sığındığım ev Üstünde uyuduğum ranza Gece izlediğim gökteki manzara Ekmeğimi böldüğüm masa Suyunu içtiğim çeşme Kırdığım bardak Özür dilerim. Türk varlığına armağan olan ruhum Arar da dururum yoktur huzurum Özür dilemek için kuyruğa girenlerden Özrü alır da özürden özür dilerim. Bizler sizler gibi ölmeyi bilemedik Öğretmediler ölmek nedir diye? Özürden özümü isterim. M.S./2008 Kahramanmaraş |
kutlarım selam ve saygımla.