giydiğimiz kot pantolonların ana maddesi bizim.. neden mi bunu yazdım? izah edeyim:

dünyada yerleşik üç müzik kültürü vardır ve dünya bu kültürler üzerine müzik üretmişlerdir. Bu müzik kültürleri;

a) Arap Müziği
b) Türk Müziği
c) İspanyol Müziği

bu üç kültür özellikle islamiyetin yayılması ve endülüs'e kadar uzanması hasabi ile arap müzik kültürünün öznel yapılarını oluşturmaktalar. zaman içerisinde Türk müziği kültürel akımlarla birlikte ve özellikle asya ile bağlantısının da etkisiyle kendi üslup ve tarzını alarak (daha çok halk türküleri) ayrı bir kültüre imza atmıştır. fazla uzatmadan; bu üç kültür dünya müziğinin temelidir.

kot pantolunu örneği işte bu yüzden verilmiştir. dünya müzik kültüründe baştayız ama hala adaptasyonla, çalmayla müzik üretimi yapıyoruz. hala kendimiz olamıyoruz ona şaşıyorum.

sanat müziğinin geçmişi halk müziğine göre daha yenidir. yani aslında şöyle demek daha doğrudur: 150- 200 yıllık bir geçmişi olan sanat müziği, saray ve çevresinde etkin olmuştur. dolayısı ile müzik kültürümüzün halk ezgilerinden, çalgılarından ve hatta kopuza kadar uzanan kültürümüzün parçalarını dünya müzüiğine yerleştireceğimize, onlardan almak gayretindeyiz.

dedim ya " NE ZAMAN BİZ OLACAĞIZ?" biz olduğumuzda dünya bize gıpta ile bakacaktır.

bırakın yarıştırsınlar, bırakın karıştırsınlar.. sesi olan müzikle, sözü olan şiirle.. eleyemedik gitti kalabıkları :))

Cumhur Karaca

Acaba diyorum değerli ozan? Bu güzel şiirinizde geçen anonim aşk zirveleri "Leyl/Mecn", "Ferhat /Şirin", "Aslı/Kerem" gibi örneklerin, İslam öncesi Türk aşk imgesi konu ve tür anlamında yerine ikame edeceğimiz örnekleri var mıdır?

Metin olarak veya manzum olarak düşündüğüm şeklinde anlayabilirsiniz.

Hani Türkiye Cumhuriyeti Nüfus ve Hüviyet Cüzdanı'na -Birtengri'den kut, küç ve de ülüg almış- Mete/Oğuz imgesi koymuşsunuz ya? Bu resme bakınca aklıma böyle bir katkı yapmak geldi.


Güzel şiiriniz için tekrardan teşekkürler.

Göktürkmen tarafından 12/25/2008 10:33:09 PM zamanında düzenlenmiştir.

Ne yazık ki hasret kaldık sazın tellerine,udun namelerine ,neyin sesine.Kulaklarımız kedi tırmalarcasına tırmalanmakta müzik adı altında,ne ruh var nede kulağa hoş gelen bir tını.Kulaklarımı tıkadım ben öylesi müziklere.Eski taş plaklarımı dinliyorum efsanelerimizden şimdi hiç birinin yerini doldurmuyor şarkıcıyım deyip geçinenler.Şimdi rağbet saza söze değil gardaşım,teşhircilere kulağında küpe ,saçı anasından uzunlara.Dertlerimi deştin gardaş.Varolasın.


Saygılarımla

AĞAM;

POPLA TOPU KARIŞTIRMIŞSIN.

YAPILAN TOP YARIŞMASI.

TİPLERİ GÖRÜNCE BEN ANLADIM SEN ANLAMADIN MI:-))

GÜZELLİĞİ ALKIŞLI/YORUM.

SELAM VE DUA İLE.

Müzikte Batı’yı solladık bizler,
Artık rafa kalktı, çalınmaz sazlar,
Gönül Dadaloğlu, Veysel’i özler.
ERBABİ onları arıyor şimdi.

Allah razı olsun.Diline-yüreğine sağlık.Kutladım selamlarmla

Nerde Koç Köroğlu, nerde Pir Sultan?
Unutuldu gitti Karacaoğlan.
"Hamurunda biraz ayılık olan,"
Kızın bellerini kırıyor şimdi.

Müzikte Batı’yı solladık bizler,
Artık rafa kalktı, çalınmaz sazlar,
Gönül Dadaloğlu, Veysel’i özler.
ERBABİ onları arıyor şimdi.

Güzel dizelerinizi yürekten kutluyorum.
Saygı ve selamlarımla.

Allah başımızdan ozanları eksik etmesin o zaman diyelim.
Tüm türkücülere (!) cephe olacaksın şimdi...

Erbabi renkleri iyi ayarla da gözümüzü almasın.

Selamlar...