DUYDUN MU?(VARSAYALIM’A)mizah
Sormayın dostlarım sormayın sakın
Kıyamet kopması inanın yakın Her şeyi bir yana yere bırakın İSMAİL ah eder yanar dostlarım Eşi der İsmail bayram geliyor Vazifen nedir bak alem biliyor Bazen yufkaların kalın oluyor Önce nabız yoklar sınar dostlarım Yufkalar açılır,baklava pişer Kafaya bir anda oklava düşer Kafa balon olup bir güzel şişer Çünkü kalın olmuş kenar dostlarım İsmail der hanım, bir hata yaptık Bu musibetten de çok hisse kaptık Huzurdan muzurdan barıştan saptık Deyip de sokağa iner dostlarım Kafada kalın bir sargı gezerken Evde ki, beladan kaçayım derken Bir başka belaya bulaşmış erken İsmail iyice siner dostlarım Polisler demişler bu sarık nedir Şeyh misin hocamı anlat söyle bir Belki irticacı tehlikelidir Nezaret haneye konur dostlarım Nezarethaneden birazcık ürker Derdini söylese hanımdan korkar Susma hakkı der de içini burkar Ne gurur kaldı ne onur dostlarım Sonunda garibim susmaktan bıkar Kötü talihine boynunu büker Hakkını savunur içini döker Gerçeklere yakar fener dostlarım Der Rabbin emrine kurban olurum Lakin ne çok yaşar ne de bilirim İsterseniz yüzler şahit bulurum Diye savunmayı dener dostların Bayramdan bayrama cami bilirim Bir de cenazeye falan gelirim Oruç tutsam ben açlıktan ölürüm Deyip köşesine tüner dostlarım Polisler dinleyip şaşıp kaldılar Ön yargıyı bozup hisse aldılar Apar topar karar alıp saldılar Garibim evine döner dostlarım Bu işlere çözüm bilen yok mudur Garibe bir gülse talih çok mudur Bu kambur felekten yenen ok mudur Dert üstüne dertler biner dostlarım Bülbül der gülme ha ,tez gelir başa Vazifeni güzelce yap rahat yaşa Bir gün bir şey olur bak göze kaşa Sabır ne dertleri yener dostlarım VARSAYALIMDAN CEVAP ................................................................ [Sorma hocam sorma başa geleni Kazalar apansız geliyor Hocam Benmiyim acaba bunun nedeni Aksilikler beni buluyor Hocam. Hocam işin aslı şöyle gelişti Can tendeydi bayram ile buluştu Hanımın başına cinler doluştu Mübarek burnundan soluyor Hocam. Hazır yufkaları hiç beğenmiyor Geçmişte karşıma emir veriyor Yapmıyorda bana tarif ediyor Sanki herşeyi o biliyor Hocam. Tecrübem var daha önce yapmıştım Annem iyi aşçı ondan kapmıştım Suyunu tuzunu tam denk katmıştım. İşi bilen başka oluyor Hocam. Kazara tuz diye şeker atmışım Ona göre ben bilerek kasıtlı yapmışım Meğer beceriksiz hatta safmışım Lâfları beynimi deliyor Hocam. Oklava savruldu başım üstüne Ağır darbe aldım kaşım üstüne Sert bir cisim geldi döşüm üstüne Andıkça gözlerim doluyor Hocam. Hasteneye gittik acele çıkıp Kanayan yaraya peçete basıp Doktor bey çabucak işe koyulup Kafamı bir güzel sarıyor Hocam. İşgüzarmış doktor sardıkça sardı Molla başı gibi kafam kabardı Tanımayan yanlış kanıya vardı Ati’yi kötüye yoruyor Hocam. Polisler karşıdan halimi görmüş Beni Şeyh çevrimi hep mürid bilmiş Laiklik elden gidiyor sanmış Olmadık sorular soruyor Hocam. Karakolda kaldık bir gün bir gece Sorma bu fakirin halini nice Kanun yasa incelendi iyice Tahliyeye cevaz verildi Hocam. Neyleyim üstadım karaymış yazım Ne yapsam kimseye geçmedi nazım Banaki evliya sabırı lazım Olaylar gerdikçe geriyor Hocam...! |
Şairin işi, bir bakıma bir kuyumcunun işine benzer. Sabır ister, dikkat ve titizlik ister, incelik ister.
Siz bu sabrı ve işçiliği göstererek güzel ve özgün bir şiire ulaşmışsınız…
Tebrikler…
Teşekkürler..