BİR ZAMANLAR..
bir zamanlar....
beylik laflarım vardı benim, güneş doğmaya yakın şiirlerle şaha kalkıp, aşka koştuğum zamanlar! ’ey gidi ey günler’ düşenin ensesine yapışıp kaldırmaya kalktığım zamanlar, benim kahramanım kendimdim bir zamanlar... sevilmediğimi bilirdim... liselilere bundandır küçük dememem.. en çok o çağlarda sevmeyi bilecek kadar büyüktüm ben cennet kapılarını,o zaman bana açmıştı... okul kütüphanesi şahittir aşk şiirlerim dökülürdü eskimiş kitapların arasından... yazardım eni konu, ne noktam olurdu ne virgülüm... sevmede hiç ’es’im yoktu benim... edebiyat derslerinde,hocamın gözlerimde gördüğü aşka gülümseyip ’bulut mu olsam gemi mi’ diye soruşu sabahın altısında kulaklarımda.. BULUT olayım hocam ben derdim mahçup mahçup.. annesine teşekkür ederdim adını bulutlardan almış diye... sevilmediğimi bilmediğimin 9 senesindeyim bugün.. doğum gününün olduğu saatlerdeyim... belki ağlıyordun 24 yıl önce bugün,bu saatte! şimdi bir varmış,bir yokmuş diye anlatıyorum olanları! içime kor bir ateş düşüyor, kendi kahramanımı özleyince... içten bir kutlama yapmayalı ne kadar geçmiş anlıyorum! benden geçmiş onu da biliyorum... benim de doğum günüm bulut biliyorum, yağmur olup akalı bir hayli yıl geçmiş... 7 yıl önce yine bir zamanlar.... kısa bir flim! elimde bir kitap altı çizilmiş, şöyle der ben senin şizofren aşkınım,sende benim kanıyan vicdanım! ve beni sevsende kapanmayacak bu yaram... bu zamanlara gelince, sızlayan bir yaram bile yok! ama evet beni sevsende kapanmayacakmış bu yaram, ondan liselilere çocuk demem... yüreğime o kadar büyük bir sevgiyi sığdırabildiğim için büyükmüşüm şimdi nasıl da kayboluyorum... yaşlandıkça ufalıyorum! |