Kaf dağının ardında
Simurgun kanadına
Bir
sevda takılır.
Ağarır
gündüzler
Geceler kararır.
Armut dalda olgunlaşır
Hasret vuslata yakışır.
İki
sevdalı aşık
Bir kayanın başında bakışır
Akar da su
Su başında bulanır.
Ustura gibidir şimşek
Fırtına felakete yakın.
Varın gidin sevdiğime
Ne haldedir bakın…
Atışır da sazın telinde sözler
Mangalda kalmaz közler
Dokunur
aşka kem gözler
Felek izleyelim neyler.
Ağacın altında kavuşurlar
Sanki can evlerinden konuşurlar
Gözler yakar, yürekler tutuşur.
Vuslattan dem vurulur.
Nakışında dile gelir
sevda Mendil olur girer döşe.
Yavuklunun yakasındaki
güle
Diken ne söyler gelmez dile.
Pencerenin altından geçerken
Aç perdeni hele
İçimdeki ateşe
Bir merhem sür hele.
Yalan
dünyanın diline düşünce
Alır
sevdalıları kara düşünce
Kara
bulutlar gözlere çekilince
Yürek ne hale düşer görüle.
ünden güne
hasret yakar
Hain bakışlar, bakar da
güler
Can dediğin sevdiğini özler.
Kızarmaz ayıran yüzler.
Can ayrılık ile yanar
Aşık hayran olur bakar.
Bir bakışa belki kanar
Yürektir bu için için kanar.
Vermezler seveni sevene
Felektir bu ne gelir elden.
Kokusu duyulur seherden
Bir
aşk yaşanır
özlemden.
Kaf dağının ardında
Simurgun kanadına
Bir
sevda takılır.
Ağarır
gündüzler
Geceler kararır.
Armut dalda olgunlaşır
Hasret vuslata yakışır.
M.S./2008
Kahramanmaraş