HÂL-İ PÜR MELÂLİMBen mecnunum çöllerde her ahıma bir Leyla, Şikayetim yok artık ne güle ne bülbüle. Sen benim gönlümdeki erişilmez süheyla, Şu pür-hazân gönlüme Zühre olsan nafile. Eskisi gibi esmez şimdi kavak yellerim, İçtiğin mazimizin mezesi hayallerim. Birer birer yok oldu sendeki emellerim, Ne söylesem boş artık bir şey geçmiyor ele. Terk ettin beni çölde sen sandım her serabı, İşledin yüreğime ustaca ızdırabı. Artık işe yaramaz yaktın kalb-i harâbı, Nasibimmiş demek ki her mecnundan bir çile. Kış ile geçti ömrüm göstermedin baharı, Tarumar oldu gönlüm, kalmadı hiç miyarı. Aşığın sevgisinden var mıdır başka varı? Seven gönül incitmez seveni bile bile. Bu fasıl çabuk bitti bilemedim ki nasıl? Sevda nedir unuttum, gönlüm artık munfasıl. Ben ayaklarına turab, sen aşka hatt-ı fâsıl, Feryat figan ettirdi gül zavallı bülbüle. Esse de bad-ı saba getirmiyor kokunu, Seherde kapındayım, sakın bozma uykunu. Hiçbir âşık unutmaz dildeki maşukunu, Düşmek istemez kimse bendeki garip hale. Sevgiden başka bir şey beklemem sevgilimden, Gülistandan gül dermek, budur gelen elimden. Sevenler ibret alsın, hâl-i pür melâlimden. Bülbül “el aman” dedi, restini çekti güle. Meramım tende değil, ruhundaki desende, Ümit yok oldu sende, kalbime gelmesen de. Bir şey değişmez artık ölsem de ölmesem de, Mecal mi kaldı bende, git artık güle güle. Ankara - 16.12.2008 Ümit Zeki SOYUDURU |
Divan edebiyatı üslübuyla yazılmış güzel şiirlerinizden bir tane yine okuduk.tebriklerDizeleriniz için ve duygularınızı ifade tarzınız için.Emeğinize sağlık.