DEMİRKAPILAR ARDINDA
Durmaz, yorulmaz bir kalem
mürekkep zehir kağıt köledir. Ardında... demirkapının yanarken kalemim avuçlarımda birlikte tüketiyoruz saatleri duvarlarla zamanın arasında. Yazılar dökülüyor parmaklarımdan uzadıkça koşturuyor kağıtlar geçti avlu saati çıkamadılar. Yasakları duvara çarpıyorum yaşamadan, yaşamış sayılıyorum ah, bir pencere boşuna yaşlanıyorum. Zehir zıkkım bir yaşam esir bir kalem ele avuca sığmıyor sözcükler sözcükler ki ayan beyan! Delip geçiyorlar demirkapıyı bakakalıyor ardından gardiyan! |
yaşamadan, yaşamış sayılıyorum
ah, bir pencere
boşuna yaşlanıyorum.
....................
Demirkapılar olmadan da aynı senaryo yaşanıyor birçok yerde...
Kutlarım şiirinizi, saygılarımla...