-Başlıksız-
Hintli bir öğreticinin
Çırağı gibi Kapında duruyorum. Bardak değil Göl olsam gözlerinde Damla damla düşsem Yüreğine diyorum. Ferrarisini satan bilge gibi Satacak ferrarim yok Onun yerine Vur kalbime bir yumruk Şimşekler çaksın beynimde Düşeyim yıldız yıldız ellerine. Hayalimde gümüşü altına çeviren Altın bir çocuk gibi parlardı gözlerim Uyuyakaldığımı nerden bilirdim Simyacının içinde bellek görevinde parmağım. Bugünlerde artık hiç kitap okumuyorum Hiç biri sen gibi kokmuyor. Okuduğum mısralardan düşmüyorum Hayallerde kucağına. Bu şiiri uzatmak vardı ama Kelimelerin keyfi yok Uzandılar her biri bir koltuğa Kimisi uğraşıyor alkol bulmaya Kimisi sigara komasında Bir kelime var ki göğsümde Ağır yaralı uzanıyor karanlığa. Hintli bir bilgede değilim ne de Ferrari alıp satacak kadar da Zenginliğinden vazgeçmiş Bir fukarayım. Tek bir gerçek varmış bildim: En büyük hikmet; gerçeklerle hayalleri ayırt edebilmek. M.S./2008 Kahramanmaraş |
FERRERİSİNİ SATAN ADAMIN FERRARİSİ GİBİ
KALBİN BİR İNCİ TANESİ ŞİİRN
SEVDİKLERİNDEN AYRILMAK ZORDUR
KOLAY OLMASI SANKİ UYGUN MUDUR.
TEBRİKLER...