KANDIR BENİ ANNE
Ben o küçük çocuk değilim.
Soğuk havalarda üşümeyelim diye Yorganın altında tavşan yapıp bizi Bir dilim mandalinayla avuttuğun O küçük çocuk değilim anne. Kar yağardı hani senin dediğin gibi Adam boyu sarkıtların olduğu Yollarda yürümeye korktuğumuz O eski kışlarda yok şehrimde. Akşam eve gelirken babam Geç kalacak mı korkusuyla ağlayan Uyutmak için başucumda masal anlattığın O küçük çocuk değilim anne. Mektupların sonuna Kestane kebap acele cevap diye yazdığımız Ve yıllarca gelmeyen ucu yanık mektupların Pencere kenarında ağlayan bulutlarına bakan O küçük çocuk değilim anne. Şimdi benimde saçlarımda aklar Yıldızlar gibi oynaşıyorken Gözümdeki yaşlar Okyanuslara ulaşmaya çalışırken Ve bir ekmek için sabah akşam Kavga verirken hayat denilen Koca bilmecenin içinde Elimde sigara Dönüp gecenin karanlığında Seni ararken Bir o kadar da anne gibi Sevgili dediğim vefasız Yokken Ellerim üşüyor, Düşlerim sızıyorken Hayatın anlamını Bir Eflatun kadar çözememişken Ve bir o kadarda Nietzche’nin Neden ağladığını bulamamışken İblis’in Adem’e elma yedirmeye Çalıştığını sorgulamamışken Bir ekmek için anne Gün denilen zaman içinde Savaş veriyorum. Şehrimde eski yağmurların Ve aşkın sızısı yokken Gelip beni soğuk odamızda Tavşan yapıp yeniden Bir mandalinayla kandırsana anne. Senin o küçük çocuğun olmayı özledim anne. M.S./2008 Kahramanmaraş |
tebrikler Maras a olsun