DÜŞTÜ
Başıboş zamanlardan gizli bir melâl düştü,
Kuşku bedesteninde kardelene al düştü. Çocuksu düşlerimde seccadesine anam, Geçmişin aynasından puslu bir hâyal düştü. Sığındığım rıhtımlar yıkıldı birer birer, Bahtıma nâhak yere kendimle cidal düştü. Sessiz çığlıklar indi düşüncemin üstüne, Zamanın kıskacında akla ihtilâl düştü. Akrepten bal bekledim nedamet sahrasında, Yıldızlar güldü geçti, başıma Zühâl düştü. Geceler sinsi sinsi pususunu kurarken, Mehtabın gül yüzüne hüzünlü bir hâl düştü. Her cefa tufanında kezzap yüklü damlalar, Acılar harmanında ruhum bîmecâl düştü. Nisyan kelepçe vurdu albümde resimlere, Hayatın girdabında hatıralar lâl düştü. Hangi gülistandaki mahzun güle ağlayım, Gurbetin pençesinde yollara muhâl düştü. Umut yaylalarını tayfunlar savurmada, İfrit bilmecesinden cevapsız suâl düştü. Vefasızlık burcunda baykuşlar çığlık çığlık, Bir buz parçası gibi omzuma hilâl düştü. İbrahim Sağır |
SAYGILARIM İBRAHİM USTAM