ÖLÜME BEŞ KALA
Güneşin tulûu bu, kimisine gurûbu,
Tan ağardı, gün battı; saat ölüme beş var!.. Kulağını ver, dinle; hayatının sûr’u bu, Avcı oku fırlattı; saat ölüme beş var!.. Bu gaflet uykusundan uyan veya uyanma, Böyle derin uyurken uyandırmazlar sanma, Karga gibi leş yerken Rabbin adını anma, Bak, ecel gelip çattı; saat ölüme beş var!.. Dünya senin çevrende dönüyor sanıyorsan, Kendini avutarak, bu vehme kanıyorsan, Dünya için çırpınıp, tutuşup yanıyorsan, Uyan! Nefs seni sattı; saat ölüme beş var!.. İdâma mahkûm oldun, kararı verdi kadı, Gözünden siliniyor güzel günlerin yâdı, Ocağının başında kazan kaynatan cadı, Aşına zehir kattı; saat ölüme beş var!.. Pembe düşlerin vardı, ordan oraya gezen, Sendin dostla düşmanı firasetinle sezen, Tonlarca yükü ile o deryâlarda yüzen, Gemilerin yan yattı; saat ölüme beş var!.. HİCRAN SEÇKİN |
Sendin dostla düşmanı firasetinle sezen,
Tonlarca yükü ile o deryâlarda yüzen,
Gemilerin yan yattı; saat ölüme beş var!..
nedenirki böylesi bi şiire
Rabbim kimseyi ölümle burun buruna getirmesin
yüreğinize sağlık çok güzel bir şiir