KIRBAÇ İZLERİŞiirin hikayesini görmek için tıklayın Hatırlamak bazı şeyleri, nasıl da gülümsetir değil mi?
Ancak ozan, tam tersi bir durumda kalıp, unutmaya çalışyor herşeyi, ama damarındakinden nasıl uzaklaşabilir ki bir insan? Peki, anılarda ne var ki; bu kadar boğsun ozanı? Neden koskoca dünya, bir darağacına dönsün? Durum sanki vahim, ozana ne yapacağını, söyleyecek bir dost gerek... Saygılarımla...
Boşveriyorum, inan!
-her neyi yaşıyorsam şu an, Geçmişin göç yollarını aşıp, -belleğimin tüneğine konan, -bir kuşu öldürüyorum. Hatırlamak anıları aslında, -ne hoş olurdu, değil mi? -küfesinde ne olduğunu bilmeden, -yaşam boyu sırtladığımız; -tüm bu kahpe zamanları. Elbette ki, bir şeyler yaşadık biz, -renk cümbüşünde yiter giderdik, o zamanlar, -dimağıma, torba dolusu lâf inerdi, Şu hale bak; neden kilit vuruldu ki, dilime? -ah! Keşke bilseydim; -nasıl da kesildi, sesim soluğum, Ne zaman görsem seni; çöle dönerdi şu damağım, Saçma sapan konuşmak yerine, -kolaya kaçar yetim aklım, sinerdi bir köşeye, -yarım kalırdı sözümüz. Belki de bilirdi cümle âlem, -düğün derneği hak etmedik biz; Hani, ’güler oynardık’ derler ya, Asla böylesi olmadı aramızda, Ağlamak ve sızlamaktı, -tüm derdimiz. Yeminler ediyorum; inan! Her ne laf biliyorsam şu an, Kaçıyorum, sineme ağır kahrından, İçimdense, çok şeyler söylüyorum. Tütün kokusu var loş odalarda, Şah damarından çekiyorum şimdi; herşey boş Uyuşmaya başlıyor bak; -giderek resimlerin karışıyor, -gözlerini seçemiyor yüreğim, -ah, salaş belleğim; -koşsana anıların peşinden! Nedense, hiç anlamıyorum; -kabul olmuyor dileğimiz. Boşa kürektir bu gülüm, Sen ne yaparsan yap, Seninle daha acılı ölüyorum. 09.07.1998 |
Hoşgeldin bu arada :)