-Başlıksız-
Soluğunun tınısı çınlıyor kulaklarımda
Gözlerinin ıslaksı buğusu değilyor gözlerime Ve teninin kokusu siniyor tenime Kalbinin çarpıntısı dolduruyor tüm benliğimi Düşüncelerin hükmediyor ve aklımı alıp götürüyor kaf dağının arkasına.. Hemen Zümrüdü Anka’yı çağırıyorum düşüyorum yollara.. Ama aslında ne kaf dağı var ne de zümrüdü anka kuşu... Öyleyse giden aklım nerede!!! Kim bilir belki Leyla’nın gözlerinde Belki de kayıp Turan ülkelerinde... Ah mahmum-u aşk artık Leyla’dan kurtulmalı Nedir bilmemeli soran olursa Turan! Dünya bitse de bu ateş hiç sönmez Bu bir yangındır ki alevini hiçbirşey söndüremez Ve Leyla ile Turan sizi mahkum etmeli adem’e Ta gitmeli en başa Hz. Adem’e! Gelecek gelmemeli gidiş geçmişe olmalı varmalı bezm-i eleste Ah kelam yaz yaz bitmek tükenmek bilmezsin Anlata anlata bitiremezsin Amma bir kırmızı gül kadar tesir etmezsin Sen böyleysen benim gibi dünya garibi neylesin Susup bülbülle gülü seyreylesin.. Velhasıl kelam buyurun dostlar Kitab-i Kainati okumaya... |
Anlata anlata bitiremezsin
Amma bir kırmızı gül kadar tesir etmezsin
Sen böyleysen benim gibi dünya garibi neylesin
Susup bülbülle gülü seyreylesin..
Velhasıl kelam buyurun dostlar Kitab-i Kainati okumaya.
TEBRİKLER OKUMAK ZEVKLİYDİ