boyacıŞiirin hikayesini görmek için tıklayın Boyacı anlar mı ki, bu işten?
çaldıkça boyasını, Sevgi damlar mı fırçadan? Sen, sen ol ki dostum; Boyacıya fazla güvenme, Belki o da anlamaz; Nasıl boyanır bir sevda, İnadına ta yürekten.. Saygılarımla.
Hey, boyacı!
neden renkten renge girersin? öyle bir karıştır ki kimyayı, yürek bilsin sevdayı, Ya da bırak öyle; alacalı kalsın. Ne kadar iyi idi, değil mi o zamanlar? sürerken beyaz boyayı, Pak olmalı çünkü yürekler Ağını sever gönül herşeyin. Günün gününe uymaz ki boyacı; sevince salarsın sarı saçlarını, Kızarsan bu kez, bana derinden çarparsın hemen yüzüme, al kırmızıyı o fırçadan, ve karalar çalarsın benim çimen düşüme. İşte, ya boyacı, bazan "denizi boyarım" derdin bana, maviyi basardın inadına suya, oysa denizin rengi yok, güya bilirsin sen de, gökten yağar yere, her ne varsa o bulutlarda. Boyacı ne anlar, diyecekler yüreğinde ne çizer, ne düşler? yeşile boğsa sevdasını, çam devirdi, sanacaklar, goncalarını serse dikenden, gülünü kuruttu, bilecekler. Haydi boyacı! Sıva da cilâyı, bol keseden ayna gibi parlasın herşey, belki cümbüş olur o zaman dünyan, Düşlerinse hep karabasana döner, Tuzaklar da seni bulur zaten. Bırak ya boyacı! Sen ne anlarsın boyamaktan, Yüreğine yakışmadı ki şu renkler, Usta işi olmalı bu, bir sanat! Senin içini nasıl bilsin? Sevmekten bihaber o acemiler, Gitsin onların topu da, başka bir iş tutsun. Yani, sen ne yaparsan yap, Nasıl boyarsan boya dünyayı, Hepsi de hava civa! Tutmasan elini dilini, Yüzüne gözüne bulaştırırsın sevdayı, Kimbilir, neyi boyarsın. 22.11.2008 REF: www.antoloji.com/orhan_tiryakioglu sayfa: 4, sıra: 72 |
bazan "denizi boyarım" derdin bana,
maviyi basardın inadına suya,
oysa denizin rengi yok,
güya bilirsin sen de,
gökten yağar yere,
her ne varsa o bulutlarda. Güzel anlatın. Gönlüne sağlık. Saygılar