AYNE'L ARUS
Saçlarımda esen yel gibi
İçimi serinlet Gün batımı şehadetimi sun yare Sonra avdet et. Kızıllaşıyor hava Harran’da bir sabah Kurak çöllere dönüyor yüreğim Tarih gibi bir destan nasip et Sin ve güneş şahit tutulmuştu Denizler durulmuş, ovalar coşmuştu Unutmuştu çocuklar ağlamayı Evler çamurdan ve topraktan yoğrulmuştu İbrahim uğrak vermişti ovanda Sabır düşmüştü Eyüb’ün tasına Ellerimle put yaptırma ruhuma Gün gibi çıkayım huzuruna Harran, Ayn’el Arus ağlasın Kadınların kara çaput bağlasın Madem sen de ben gibi yastasın Bırak dağların dumanlı kalsın Geçiyor mu şehrinden kervanlar Hala durur mu yolcu ağırlayan hanlar Ahdimden kalma dökülmüş kanlar Hala alıyor mu gencecik canlar. Ne de çabuk unuttun Peygamber şehri Yükledin sırtına bütün kederi Kurak toprakların çöle döndüğü gibi Bırakmadın kimseye töreyi. Konakladı mı kubbeli yapının altında Anlı şanlı bir atlı Aydınlanacak sevdan yine Uçacak yine kuşlar kanatlı. Ayn’el Arus ağlama, yüreğimi dağlama Sevdalılar kavuşmadı, sen karaları bağlama Gün gelir yazılır destan, sus şimdi çağlama Yarin ayağı sendedir boşuna saklama. Saçlarımda esen yel gibi İçimi serinlet Gün batımı şehadetimi sun yare Sonra avdet et. M.S./2008 Kahramanmaraş |
Hala durur mu yolcu ağırlayan hanlar
Ahdimden kalma dökülmüş kanlar
Hala alıyor mu gencecik canlar.
Duyarlı gönlünüzün sesi güzeldi.Beğendim.
Kutlarım.Selamlar.