9
Yorum
0
Beğeni
0,0
Puan
2379
Okunma

Doğum günümde, bir hediye vermeliydim O’na..
..ama O’na yakıştıramadım gördüğüm hiçbir şeyi..
İlk sesli çalışmam..
Özel olmasını istedim..
Düşündüm, nasıl ve ne kadar özel olabilir diye..
Bundan özeli olamazdı!
Kim bilir kaç yıl önceydi..
Bana verdiğin ilk bebeği
Minicik ellerime verişin hâlâ gözlerimde..
Öylesine ‘sen’ kokuyordu ki
Bağrıma basasım gelirdi hep..
Geceleri korktuğumda sen diye sarılırdım O’na..
Bebeklerimle konuşmamı
Her çocuğun yaptığı sıradan konuşmalardan sayardın..
Ama bilmezdin ki
O’na ‘sen’ diye ufacık yüreğimin sözde dertlerini anlatırdım..
Sana O’nun ‘sen’ olduğunu belli etmemek için
Bebeğime bir de ad koymuştum
Ali bebek..
Eve arkadaşlarım gelince ya da ben onlara gidince
-Ne de olsa çocuklardı-
Ali bebeğimi hiç vermezdim onlara, kırarlar bozarlar diye..
Sonra hepsi küserdi bana..
Olsun
Ali bebeğim hep benimleydi ya..
Belki büyüdükçe O’na eskisi kadar zaman ayıramadım
Biliyorum..
Hele okula başlayınca..
Öğretmenim ’en sevdiğin şey ne’ diye sorunca
Hep aynı cevabı verirdim;
Ali bebeğim..!
Bazen öğretmenlerimizden gizli oyuncaklarımızı götürürdük okula
Kızlar bez bebekler, erkekler arabalar..
Ben de –biraz büyüktü ama-
Ne yapar eder Ali bebeğimi götürürdüm..
Yani her yerde seninle birlikteydim..!
Sonra
Bana vurduğun ilk gün bile aklımda..
Biliyor musun
Onun için galiba hâlâ kırgınım sana..
Belki hak etmişimdir belki hak etmemişimdir..
Ama o tokattan hemen sonra odama koşuşumu hatırlıyorum..
Gözlerimden süzülen yaşlarla Ali bebeğime bakmıştım..
Sanki o da ağlıyordu
Alıp kucağıma yine dertleşmiştik..
Bana çok şey anlatmıştı..
Evet
Galiba haksız olan bendim
Ama kabul et ki sende de hata yok değildi..
Ertesi gün en sevdiğin elbisemi giyip yanına gelmiştim..
Saçlarımı da anneme bir güzel taratıp
-Herhalde şirin olmak için-
Boynuna atlamıştım..
Yanaklarından doyasıya öpüp binlerce kez özür dilemiştim..
‘Katı yürekli’ derler ya, ondan olsa gerek,
O an neden bilmiyorum, ‘yeter’ deyip indirmiştin kucağından..
Farkında mıydın bilmiyorum ama, o sırada Ali bebeğim de oradaydı..
Sen yine bağırınca
O’nunla birlikte uzaklaşmıştım yanından..
Ali bebeğim kulağıma demişti ki;
Ben kalbi kırık arkamı dönmüş odama giderken,
Senin gözlerin yaşarmış, gülen gözlerle bana el sallamışsın..
Biliyordum zaten,
Sen bana hiç kızamazsın..
Sert görünür ama kolay affedersin..
O gece ben uyurken yanıma gelip saçlarımı okşamıştın..
Yorganımı örtüp giderken
‘Canım kızım’ demiştin..
Bilmediğimi sanıyordun, değil mi
Ben ne zaman senin kokunu duysam
Yüreğimin gözleri açılır..
Tepki vermesem de duyarım seni..
Ne de olsa senin canından, senin kanından değil miyim
Senin bütün duygularını
Senin kadar olmasa da
Senin aldığın bebeğim
Ali bebeğim zaten anlatıyor bana..
Yıllar boyunca bir küsüp bir barıştık seninle
Şimdi Ali bebeğime ayırdığım zaman daha da az..
Ama yine de baş ucumda duruyor..
Yine bir şey olunca, belki sözlerle değil ama
Artık büyüdüğümden, gözlerle konuşuyoruz..
O hâlâ ben ağlarken ağlıyor
Ben gülerken gülüyor..
Bildiğim bir şey var ki
Kaç yaşına gelirsem geleyim
Ben senin cici elbiseli, şımarık ve o çok sevdiğin bebeğin olacağım..
Bak
Ali bebeğimin gözlerinden yaşlar süzülüyor
Gözlerime bakarken gözleri parlıyor..
Yüreğinde taşıdığı tüm sevgi dudaklarında şimdi..
Ben büyüyorum
Ama o hep aynı..
O bana gözlerinin içine baktım mı yüreğini okumayı öğretti..
Ali bebeğim bana her şeyi;
Seni sevmeyi öğretti..
Yıllarca O yanımdaydı..
Yıllarca da ben O’nun yanında olmak istiyorum..!
Ve ben hep böyle;
Hep senin şımarık kızın kalmak istiyorum..
Sen de hep böyle kal!
Ne dersin Baba..?
03.12.01 01:36
Bilge Oğhan..
Müzik: Jan Garbarek/ Bahia