-Başlıksız-
-----PUANLı ELBİSEM (Lütfen gözünüz korkmasın)
Kırmızı zenin üzerinde beyaz puanları olan, Zemini beyaz üzerinde kırmızı puanlar bulunan, Kırmızı karpuz kol, Dikdörtgen yaka, Eteği sekiz parça,her parçası beyaz ve kırmızı, Zemini beyaz belden oturtmalı elbisemin Modelini, Tasarımını, Yani ben, Yani Feride, Yani kendim, Önermiştim terzimize, On üç yaş heyecanıyla. Tek ayak üzerinde; bir öne bir arkaya, bir sağa bir sola, eteklerimi şişire şişire, fır dönmüştüm, balerinler gibi….. Annemin ”beden aynası” dediği, O kocaman aynanın karşısında, Güzel görünüyordum, On üç yaş heyecanıyla. İlk aşkım, Nedense sen geldin aklıma. Beni ilk sen görmeliydin, Elbisemi ilk sen fark etmeliydin, İlk sen “ Çok yakışmış “ demeliydin. Kendimi prensesler gibi hissettiğim bu anda, Çağırışımı sesimi duyup, Çıka gelmeliydin, On üç yaş heyecanıyla. “Allah’ım n’olur çıkıp gelse, gelip de bu elbiseyle beni görse”, zaman geçmek ne, bilmiyordu, Ya annemler çıkıp gelse, Ya beni senden önce onlar görse, zaman su gibi akıyordu. Ne çok yalvarmıştım bir bilsen? On üç yaş heyecanıyla. Beklemenin yorgunluğu, Yaz sıcağının durgunluğu, Belirsizlik rehavetiyle, Örtmedeki tahta makatta Uyuyakalmıştım, On üç yaş heyecanıyla. İşlemeli büyük tenekeli dış kapımız, Yıkılırcasına çalınıyordu, Bir solukta fırlayıp açıverdim. Sen duruyordun karşımda, Elbisen de çok yakışmış Senin için geldim, Seni isteyeceğim babandan, Bana varır mısın? , “Evet” dersen; nişan töreni yapacağım, okul bittiğinde de evleniriz,diyordun. Tam da; Evet,evet, bin kez evet, Diyecektim ki; Nerden geldiğini anlayamadığım, Bir fırtına, Bir kasırga, Tozu dumana kattı, Kıyametler kopuyordu. ………………………………….. Bir ses bana “uyan,uyan” diyordu, Derinden çalınan kapının sesi geliyordu. Korku içinde ikinci kez açtım kapıyı, Karşımda sahiden sen duruyordun. “Evde kimse yok mu? diye soruyordun. Henüz rüya mı gerçek mi, Ne olduğunu kavrayamadan, ÇEKİP GİTTİN! Ne beni ne de elbisemi fark ettin. Öylece kalakaldım, On üç yaş heyecanıyla. Ah be zalim! Ah be hayin! Şimdi; yad el bize helal! ... birbirimize, hem günah hem haram, yad olup gittik... İlk aşkım; Beni Şair ettin, Şiirler yazmaktayım, HALA; On üç yaş heyecanıyla. Feride Bektaş |