Okyanus PostanesiSon sözlerin bitimsiz gençliğinde İzler tutkulaşıyordu geceye Kilise çanlarıyla Ezan sesleri yarışıyor Dokunmalar susuyor Her son bir sevgilinin sesine çıkıyordu Ayrılık hecelenirken düşmüştüm Diz kanamalı inlemelere Pansuman gecelerin şarabıydı aşk öldüren Dudakların hücrelerinde yenileniyordu Paslı parmaklıklar. Sarhoşluk yoksulu zenginliklere sızan Ayaz örtülüyordu sevişmelere Kibrit alevinde ısınmalar seslendirilirken Dublajına makyajlanıyordu tortular Gecede orgazm yıldızı parlaklık Rimel karanlığında göz Yakamoz Yaşları akıyordu Göç zamanlı mor renklere Ve her sen Bir kuzeyi gösteriyordu bende Çorak savaşların sınırlarında Deniz düşlenen yosmalarla Hiçliğim, Hiçliğin pazarlığını yaparken Ne yangınlar indirdim dantelli sürgünlerde Ne yangınlar türettim beyaz sayfalı gecelerde Yoktun sevgili Hiçbirinde yoktun Her çıplak Soğuk duvarlarıma asılan bir isyan afişiydi Fahişe yalnızlığıma dirilttiğim Ve susmalar Gidip gelmeliydi otel odalarında Kusmalarımdan çok Kaçamak idamlarımın sehpasından İnleniyorum şiirlere Boynumda cehennemin duaları Şeytan sofrasında kafiyeler dileniyorum Direnememelerime. Tütsü bakireliğinde ruhum Ganj nehrinin Kül kokan beden akıntılarında sürükleniyor Ve her sensizlik bir okyanusa çıkan Ölü bedenim akıyor sevgili Her kıyıya Şarap gibi aşk kokan şişelerde Sana yazdığım şiirleri gönderiyorum Hırçın dalgalar taşıyor sensizliklerimi Okyanus postanelerinden Yosun pullu Sen kırıklı sahillere ... |
Martı çığlıkları elçi feryatlarıma
Ki gönlüm okyanusumdur benim aşk makamında
Adresine postalanmış(kıyına vurmuş) özlemlerimde var tuzumun tadına
Gönlünüze sağlık, zevkle okudum.