Beklenti
bir bitki gibi büyüdün
belirsiz ve sahipsizce ovaların engin eteklerinde şehirlerin içinde maviye bürünürken şafak gökyüzüyle... sakın hissetirme içindeki derin hüznü kaç bahar, kaç yaz geldi ve geçti diye... ümitlere yarınlar gibi sarıl, sakın ümitsizlik yeisine bürünme yaşamın acımasız sillesi içinde ufacık serçeler uçuyor kavak ağacının dallarında seni görmek istemiştim Main nehirinin kıyılarında… sonra evsiz adamlar, aceleyle koşup yorulanlar, ve sabahın köründe bu iş telaşı, insan bir de sevdaya tutulmuşsa “yandı onun anası” beklentiler, beklentiler hepsi hayatın acısı, derisi dökülen zaman sıyrılarak kaçıyor aradan bir yolunu bulup kavuşmalı insan sana ismini bilmiyorum ki şiirler yazarak bağırayım arkandan, umutsuz koşullar içinde evlerimiz korkuyla bürünmüş yorganlarımız beklentilerimiz olup üstümüze örtünmüş ah beklentiler, beklentiler ömrümüzü yedi bitirdiler güven tazelediler yorgunluk içindeyken kaç züppe geçti bu yollardan kırarak kadehleri içki sarhosluğu içinde... ah beklentiler, beklentiler ömrümüzü yiyip bitirdiler narince bahçelerinin, güzel kokuları gibiydiler Hasan Hüseyin Arslan, 2006 sonbahar Frankfurt’ta Main Nehiri kiyilarinda yaptigim bir gezinti sirasinda yazilmistir. Yani özel birine dogrudan yazilan bir siir degildir, sadece o ana kadar icimde birikmis olan üzüntüleri atmak icin kaleme alinmistir. Saygilarimla.... |
Yüreğine sağlık