2
Yorum
9
Beğeni
5,0
Puan
52
Okunma
Boom… boom…
Duman, ateş,
azgın alevler;
ölüm
yaprak yaprak
yere düşüyor.
Siper dimdik durur;
siperin kalbinde
o ayakta,
bir zamanlar
bir aşkın kucağında
gülüşleri
baharın tebessümü olan.
Gece,
siperin yarığından
damla damla
omuzlarına süzülür;
barutla karışık nem kokan toprak
sevgilinin adını
kulağına
fıstık gibi fısıldar.
Hasret göğsünde
öyle kök salmış ki,
sanki yıllardır
bu ev
onun adına kayıtlı;
ama anahtarı
asla dönmeyecek
bir anının
avuçlarında kaybolmuş.
Boom… boom…
Ölüm.
Gürültülü karanlıkta
asker
yere düşüyor.
Pencerenin camına
dikilmiş gözler
kimindir?
5.0
100% (6)