0
Yorum
0
Beğeni
0,0
Puan
9
Okunma
H/içsel Yolculuk"
...
İnsan adıyla yaşar derler.
“Karanlıkta yol gösteren ışık”
Benim adımım ilk anlamı bu.
Aydınlık olan.
Hayatım boyunca ruhuma adanmış bir görev gibi,
Bu anlamın gerektirdiğince yaşadım.
Elimin değdiği her insanı,
kendi karanlığından çıkarmaya çalıştım.
Benim derdim bana yeter diyemedim hiç.
Kırılası ayaklarım sahibini unutup ,
başkasının yüküne koştu hep.
Şimdi sorsalar ki;
“Ektiğini biçebildin mi?”
-Hayır…
.
Benimle iyileşen herkes ilk benim ellerimi bıraktı.
Toparlandıkça vefasızlıklarını önüme serdiler.
Güçlerini benden aldıklarını unutup bana bilendiler.
Köklerimden kesmeye çalıştılar.
Direndim.
Direncimi kırdılar.
Sevmeye niyetlendim,
yüzüstü bıraktılar.
İnancımın omurgasını kırdılar.
İnzivaya çekildim,
bu seferde peşimi bırakmadılar .
.
Onların kötü kalplerinden kaçıp,
hayvanlara,
dağlara,
uçsuz bucaksız denizlere bıraktım kendimi.
Ay ışığında yandım.
Çıkılması mümkün olmayan bir tepeden,
yaralarımın küllerini bıraktım dünyaya.
En sonunda ıssız karanlıklarda
ışıksız kalan ben oldum.
Kendi ışığım yetmedi ruhumu kurtarmaya.
.
Nerde hata yaptım bilmiyorum.
Tüm yaşadıklarıma kader deyip
normalleştirmek istemiyorum.
Bunu bir bahane sayıp ardına sığınmak,
bana göre değil.
Bir yerlerde yanlış yapmış olmalıyım.
Mesela ,
en büyük zaafımdan vazgeçmeliyim:
-“Herkesi kendim gibi görmek”
Yalnızca bana has bir duygu olmadığını biliyorum.
Sadece bana en çok zarar veren hissimin peşindeyim.
Kaybettiğim benliğimi,
karanlıklardan kurtarmaya çalışıyorum.
.
Sırtımı yasladığım duvarların biz toz bulutu oluşunu,
kabullenmeye çalışıyorum.
Varlığına şükrettiğim insanların,
yokluğuna sadakalar verdiğim evreye nasıl getirildim,
anlamaya çalışıyorum.
Onlara olan sadakatımı nasıl çıkarlarına alet ettiler,
hazmetmeye çalışıyorum.
.
Fakat yapabildiğim tek şey "kaçmak."
Bu dönemde en çok uyku ilaçları
ve antidepresanlar yardımcı oluyor bana.
Delirmemek için değil,
akıllanmamak için uyutuyorum kendimi.
Çünkü tüm bunların koca birer travma olduğunu,
ancak delirdiğimde anlayacağım.
.
Bildiklerimden yola çıkmaya başladığımda,
her birinin sonunda bin acıyla doldum.
Parçalanmış hayaller yığınının içinde buldum kendimi.
Bana öğretilen güçlü kadın hikayesinde,
eksik bir şey vardı sanki.
Ruhum ölmüş gibi hissederken güçlü görünmenin ,
güçlü olmaktan daha yorucu olduğu anlatılmadı.
.
Sonrası malum işte.
Kendi içine,
yüreğine kıvrılmalar.
Gün ışığını güneşten değil,
aydan aldığın saatlerde yaşamalar.
Soluna bırakılan acılara rağmen,
hala kendini suçlamalar.
Bıktım...!
Kimsenin hasta ruhunu iyi edecek sabrım kalmadı.
.
Hiçbir iyiliğin cezasız kalmayacağını
acı da olsa öğrendim.
Ben feda ederken birileri hep kar etti.
Bencil ruhları doymak bilmedi.
Tüm güzelliğimi sömürdüler.
Ruhumu yediler,
neşemi tükettiler yetmedi.
Üstelik hiçbiri iyi niyetlerimin katili olduğunu
kabul etmedi.
.
Akıllandım artık.
Hepsinin varlığı silik gözümde.
Kaybetmemek için verdiğim savaşlar bitti.
Gürültülerim kesildi.
Benim bir kişi için daha
“yazık, nasıl yanlış tanımışım”diyecek yerim kalmadı .
Siz devam edin.
...