1
Yorum
3
Beğeni
5,0
Puan
60
Okunma
Munzur sabaha karşı susardı.
Dağlar konuşmaz, ama her şeyi bilirdi.
Kadın ne zaman yorulsa, suyun kenarına otururdu.
Ellerini dizlerine koyar,
hiç kimseye anlatamadığı şeyleri
suya fısıldardı.
Bir adı vardı kalbinde.
Söylerse dağlar yıkılır sanırdı,
söylemezse kendisi.
“Ömrê mı…” dedi bir gün,
sesini rüzgâr aldı,
kavalın içine sakladı.
O gitmişti belki,
ama bazı insanlar gitmezdi.
Bazı insanlar
insanın içinde dağ olurdu.
Kadın sustu.
Munzur konuştu.
Ve o an anladı:
Bir ömür bazen yetmezdi sevmeye,
ama susarak beklemek de
bir tür duaydı.
Dağlar şahitti.
Su akıyordu.
Kalp hâlâ oradaydı.
ÖMRÊ MI / ÖMRÜM
Anatolian Rock – Traditional Ağıt
[Intro – Kaval & Uzak Keman]
(sözsüz, rüzgâr sesi, dağlar)
[Verse 1 – Zazaki]
Munzur serê şeva ra
ez tena manayî,
dağlar suskun,
av ağlayî.
Dilo mı şert biyo,
nameyê to de vîraşt,
her nefeste
adın kaldı.
[Pre-Nakarat – Türkçe]
Taşlara sordum seni,
rüzgâr cevap vermedi.
Bir ben kaldım,
bir de içimdeki bu gece.
[Nakarat – Zazaki + Türkçe]
Ömrê mı…
ez qediya, to dest pê kerdî.
Ömrüm…
düştüğüm yerde sen vardın.
Ömrê mı…
nameyê to ronî ye.
Ömrüm…
karanlık bana seni öğretti.
[Verse 2 – Türkçe]
Bir bakışın vardı,
bin kelimeyi susturan.
Yorgunluğumu
sessizce alan.
Bu dağlar tanır beni,
bu yollar şahidim.
Sevmek bazen
susarak beklemektir.
[Ara – Bağlama Solo + Keman Ağıtı]
(enstrümantal, kadın vokal “ah / lo” ağıtı)
[Verse 3 – Zazaki]
Ez vatış nêkerdım,
derdê mı gıran biyo.
To çıra yî,
şeva mı qaranî biyo.
Yew çavê to,
canê mı vıraş keno,
ez hâlâ
to ra raştiya.
[Nakarat – Tekrar / Daha Güçlü]
Ömrê mı…
ez susiya, to vatî.
Ömrüm…
ben bittiğim yerde sen vardın.
Ömrê mı…
Munzur şahidimdir.
Ömrüm…
bir ömür yetmez seni sevmeye.
[Outro – Fısıltı / Zazaki]
Ez na xêr…
ömrê mı…
to yî…
5.0
100% (1)