0
Yorum
0
Beğeni
0,0
Puan
16
Okunma
Sevdiğimi toprağa verdim.
Herkes “zamanla geçer” dedi.
Hangi zaman, hangi geçmek?
Ben her gün biraz daha yandım,
toprak sustu…
Toprak, senden tek kelime bile geri vermedi.
Gidişinle dünya dönmeye devam etti diyorlar,
ama benim içimde her şey durdu oğlum.
Gün doğuyor, gece oluyor,
ben hep aynı yerde kaldım:
adının bittiği yerde.
Ateş içimde sönmüyor,
acı kabuk bağlamıyor.
Bir annenin yüreği böyle yanarmış demek…
Bağırmadan, kimse duymadan,
her nefeste biraz daha kül olarak.
“Dayan” diyorlar…
Ben zaten dayanmıyorum oğlum,
ben senin yokluğunla yaşamayı öğrenmeye zorlanıyorum.
Ve inan,
buna artık gücüm yetmiyor.
Geceler uzun değil oğlum,
sensiz.
Sabahlar aydın değil,
sen yokken.
Mezarına gelen ayak sesleri var,
ama senin yok.
Toprak ağır,
yüreğim ondan da ağır.
Bir annenin kalbi,
evladının üstüne toprak atacak kadar
nasıl dayanır,
kim öğretti bana bunu?
Ben seni rüyalarımda büyütüyorum hâlâ,
uyandığımda yeniden toprağa veriyorum.
Her sabah aynı cenaze,
aynı feryat,
aynı suskunluk.
Don diyorum kendime,
don da artık hissetme…
Ama olmuyor oğlum.
Bir anne,
evladının adını kalbinden silemiyor.
Herkes hayata tutun diyor,
ben hayata değil oğlum,
sana tutunmuştum.
Sen gidince
tuttuğum her şey boşluk oldu.
Nefes alıyorum sanıyorlar,
oysa her nefes içime batan bir bıçak.
Gülmemi bekliyorlar,
bir anne evladının ardından
hangi yüzle güler?
Zaman akıyor diyorlar,
benim zamanım mezar taşında durdu.
Takvimler ilerliyor,
ben senin yaşında kaldım.
Sen büyümedin oğlum,
ben de sensiz yaşayamadım.
Toprak sana soğuk mu bilmiyorum,
ama benim içim buz kesiyor geceleri.
Üşüyorum…
üstüme örtü değil,
senin kokun gerek.
Ellerim boş,
kollarım ağır,
yüreğim paramparça.
Bir annenin duası bile
bazen yetmiyor acıya.
Artık kelimeler de yetmiyor oğlum.
Acı anlatılmıyor,
acı yaşanıyor.
Ve ben her gün
senin yokluğunu yeniden giyiyorum üzerime.
Herkes “alışılır” dedi,
ben alışmadım.
Alışmak unutmaktır,
ben seni unutmuyorum.
Ben seni her nefeste
yeniden kaybediyorum.
Toprak seni aldı,
beni bana bırakmadı.
Bir mezar kazıldı,
ama asıl çukur
kalbimde açıldı.
Dayanamıyorum artık oğlum…
Ne sabaha,
ne geceye,
ne de bu sensizliğe.
Eğer bir yer varsa
acıların dinlendiği,
bil ki ben orada
seni bekliyorum.