Dostlarımızın bize gösterdiği sevgiyi abartmamız, duyduğumuz minnetten değil, takdire ve sevilmeye ne kadar layık olduğumuzu herkese göstermek içindir. la rochefaucauld
CEMRE_YMN
CEMRE_YMN

Mühürlenmiş Yüreğim

Yorum

Mühürlenmiş Yüreğim

( 10 kişi )

8

Yorum

21

Beğeni

5,0

Puan

108

Okunma

Mühürlenmiş Yüreğim

Mühürlenmiş Yüreğim

Suskunluğun parmak izi var eşikte,
Zamanın tozuna bulanmış bir sır gibi durur hayat.
Gözlerin diyorum; dünyaları sığdırdığım, şimdi yabancı bakan kör kuyu...
Ne bir anahtar kâr eder paslı kilitlere, ne dilsiz rüzgârın nefesi dindirir fırtınayı;
Yüreğim, masada bıraktığın yaralı kuş gibi, sükûtun devasa boşluğunda çırpınır.

Mühürlenmiş yüreğim,
Gittiğin tozlu yolların çıkmazlarında yitirmiş yolunu.
Tenin diyorum; bir zamanlar sığınağım olan,
Şimdi hayalimin ucunda sızlayan yangın yeri.
Yalnızlık burada en kadim tanık,
Boynunda ağır bir kefaret,
ömürlük sürgün;
Bulamaz kimse bu kuyuda
Sahte bir teselli, ne de masadaki sönmüş sevdayı.

Ellerin diyorum;
Ellerimi tutunca zamanı durduran,
Şimdi boşluğa uzanan iki yetim dal.
Güneş sızmaz kalın taş duvarlardan içeri,
Sensiz doğan her sabah ruhuma yeni karanlıklar ekler.
Kırılmasın diye saklanan camdan saray,
Gidişinle beraber enkazının altında kalmış;
Gözyaşının değmediği her köşe başında,
Masadaki son vedanın soğuk izi durur.

Sensiz doğan güneş neye yarar;
Işığı sadece gölgeleri büyütür,
Isıtmaz buz tutmuş anıları.
Eşik çok yüksek, yollar dikenli; gökyüzü gri buluttan örülmüş sonsuz bir tabut.
Her nefes, göğüs kafesimde yankılanan, sahipsiz kalmış,
Eski zaman ağıtıdır artık.
Mühürlenmiş kapı ardında,
Masada bıraktığın kırık kalbin ahı kalmış sadece.

Esen rüzgâr kokunu getirmiyor artık,
Sadece tozunu taşıyor çoktan kapanmış defterin.
Yüzümde haritalar çizmiş ince sızılar,
her biri başka bir hüzne, senin gittiğin yollara gider.
Bu mühür ki; ruhumun en derin bendi, sessizliğin amansız ve gaddar kölesi olmuş bir kere.
Masadaki yarım kahve soğudukça, zaman bu mahkumiyette ruhumu heder eder.

Gittiğin yollar uzadıkça aramızda, ben içimdeki dar patikalarda kayboldum sessizce.
Çiçekler açardı geçtiğim yollarda, kurtulmuş gibiydim ruhu donduran bitmez kıştan.
Şimdi ise buzdan bir heykelin
Soğuk kucağında, donmuş hatıralar vaktin avucunda bekler;
Ne bir sıcak dokunuş kalmış geriye, ne de masadaki masumiyete dair bir kırıntı.

Gözlerin dokunsa belki çatlar bu ağır mühür, bir sızıyla yeniden canlanır ölü şehir.
Tenin bir kez değse, akar içimdeki yıllanmış ve zehirli nehir, son bulur kuraklık.
Ama korku, damarlarımda gezen bir gölge gibi; bırakmaz ki paslı kapılar bir nebze aralansın.
Masada can çekişen kalbim, senin bir imzana, bir bakışına muhtaç bekler.

Ellerin gelse; soğuk mermerleşmiş duygularımı bir dokunuşla bahara çevirse keşke.
Bu ıssızlıkta en çok kendi sesimin yankısına, en çok masadaki boş sandalyeye ağlarım.
Mühürlendikçe derinleşir uçurumlarım, her geçen gün uzaklaşırım güvenli kıyıdan.
Bensiz doğan her güneş, seninle olan aydınlık günlerimi biraz daha siler hafızamdan.

Esen rüzgâr bir fısıltı gibi adını getirir mi uzaktan, bir ses çağırır mı beni sessizlikten?
Bir kuş kanadı değer geçer belki gönlümün paslı teline, sıyırıp almak ister beni koyu kederden.
Lakin ruhum sıyrılmaz kurşun gibi ağır buluttan, koptu bağlarım her türlü mavi umuttan.
Hapsoldum gittiğin yolların karanlık ufkuna, kurtulmak artık mümkün değil bu kaderden.

Masadaki kalbim; sabır mıdır bu bekleyişin adı, yoksa ebedi bir vazgeçişin yaslı hali mi?
Kimse duymaz dilsiz feryadı, kimse görmez içimde her gün yıkılan devasa hayali.
Söndürdüm içimdeki son yangın odasını, kapattım kapıları dünyaya, bütün sahte ışıklara.
Mühürledim aşkın son yadını, kurban ettim zamana seninle doğmayan güzel istikbali.

Gözlerin, tenin, ellerin birer birer çekildi hayatımdan, geriye sadece ağır sükût kaldı.
Hangi yana dönsem mühürler karşılar beni, hangi taşa dokunsam avuçlarımda kalır yokluğun.
Zaman, insafsız bir cellat gibi ruhumu sıkar; nefesim daralır bu daracık, ışıksız hücrede.
Bensiz doğan güneş, her sabah bir parçamı daha söküp alır benden, eksilirim her an.

Gittiğin yollar boyunca ektiğin ayrılık tohumları, şimdi koca bir orman oldu içimde.
Gömüldü sesim yankısız bir boşluğa, karardı hayatın bir zamanlar parlayan canlı yüzü.
Her şeyden uzaklaştım, her şeye bir elveda bıraktım rüzgârların insafsız kollarına.
Masada bıraktığın yaralı kalp, kurumuş bir ağaç gibi bekler senin bir damla şefkatini.

Esen rüzgâr bir gün seni getirir mi bu simsiyah karaya, ışık sızar mı mühürlü karanlık saraya?
Bir merhem sürülür mü ellerinle açtığın, içten içe kanayan en gizli yaraya?
Yoksa bu mühür, bir mezar taşı mı olacak yollarda bekleyen yorgun ruhuma?
Sensiz doğan güneş, bir gün ikimizi birden aydınlatacak mı, yoksa hep böyle gölgede mi kalacağım?

Mühürlenmiş yüreğim, masada bıraktığın kırık kalbin son sözünü söyledi ve çekildi köşesine.
Sükûtu sığınak, sessizliği zırh eyledi senin için çarpan yorgun nefesine.
Aşk gelip geçse de üzerimden bir masal gibi; gözlerin, tenin, ellerin unutulsa da bir gün,
Bu kilit, ruhu hep mahkûm eyledi gittiğin yolların derin ve sessiz uğultusuna.

Cemre Yaman

Paylaş:
(c) Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve/veya temsilcilerine aittir. Şiirlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur.
Şiiri Değerlendirin
 

Topluluk Puanları (10)

5.0

100% (10)

Mühürlenmiş yüreğim Şiirine Yorum Yap
Okuduğunuz Mühürlenmiş yüreğim şiir ile ilgili düşüncelerinizi diğer okuyucular ile paylaşmak ister misiniz?
Mühürlenmiş Yüreğim şiirine yorum yapabilmek için üye olmalısınız.

Üyelik Girişi Yap Üye Ol
Yorumlar
Sabitlendi
Hayalleryumağı
Hayalleryumağı, @hayalleryumagi
20.12.2025 00:42:40
5 puan verdi
yine mükemmel
yine yüreği cız ettiren bir şiir
dökülmüş sayfaya
tebrikler
esenlikler dilerim
Güneşin Kızı Zehra
Güneşin Kızı Zehra, @gunesinkizi1
20.12.2025 19:36:38
5 puan verdi
Bu şiir, kaybın ve yalnızlığın sessiz çığlığı gibi.
Her dize, yitip giden bir sevdanın izini taşırken, yürek sanki kendi içinde mühürlenmiş.
Masada kalan kırık kalp, sessizliğin ve özlemin en dokunaklı simgesi olmuş; okurken ruhun derinliklerinde bir sızı bırakıyor.

Güzel bir eser okudum kaleminize yüreğinize sağlık değerli şairem sevgilerimle.
Ahmet Coşkun 1
Ahmet Coşkun 1, @ahmetcoskun1
20.12.2025 10:09:30
5 puan verdi
Yüreğine kalemine sağlık
sevgin sevda eksilmesin
kutlarım...
Destancı
Destancı, @destanci
20.12.2025 09:38:53
5 puan verdi
Öyledir gönül ehli, incitmeden, yormadan, nezaketle söz söyler. Sükûnetli akşamlarda çiçeği koklar gibi simdi sönmüş közleri ıslatır gibi söyler henüz açmış gelinciği selâmlar gibi... Bir yetimin ellerinden tutar gibi fısıldar. Meralarda akşamı bekleyen kuzuların titrek meleyişlerinde yumuşayan katı gönüllere bayram sabahlarını anlatır. Devâ olur, derman eker mihmanın tarlasına.Aferin diyorum
ben YEP
ben YEP, @benyep
20.12.2025 00:27:00
5 puan verdi
Mühürledim aşkın son yadını,
kurban ettim zamana seninle doğmayan güzel istikbali...
İşte o mühür aşk mı cefa mı...
Çok güzel bir şiir
Tebrikler...
Etkili Yorum
ŞÜKRÜ ATAY
ŞÜKRÜ ATAY, @sukruatay
20.12.2025 00:24:28
5 puan verdi
Çok etkileyici bir başlıkla hissedilerek ve içtenlikle, akıcı bir üslupla harika yazılmış yürek sesinizi gönülden kutluyorum tebrikler efendim.
Kaleminize ve duygu dolu yüreğinize sağlık diliyorum, ilhamınız daim olsun her zaman.
En kalbî selam ve saygılarımla.
Esenlikler ve şiir dolu günler dileğiyle.
ASIKLUZUMSUZ
ASIKLUZUMSUZ, @asikluzumsuz
20.12.2025 00:09:03
5 puan verdi
""Güzel bakan, güzel görür, güzel gören, güzel yazar şiiri""A.Lüzumsuz

Değerli dosttan güzel bir eser gelmiş
Okuduk ve kutladık yürekten
Gönlüne, ömrüne bereket
ŞİİRLE KAL, SEVGİYLE KAL, HOŞÇA KAL
Etkili Yorum
Ali Rıza  Coşkun
Ali Rıza Coşkun, @alirizacoskun
20.12.2025 00:07:29
5 puan verdi
Şiirinizde mühür metaforu, hem aşkın kapanmış kapılarını hem de ruhun ağır yükünü simgeliyor.
Her dizede “masa” ve “yaralı kalp” imgeleri, ayrılığın somut bir hatırası olarak güçlü bir şekilde öne çıkıyor.
Güneşin doğuşu bile karanlığı büyütürken, umut ile umutsuzluk arasındaki ince çizgi ustalıkla işlenmiş.
Rüzgâr, kuş kanadı ve paslı kapılar; özlemin ve bekleyişin sembolleri olarak şiire derinlik katıyor.
Sessizlik ve sükût, bir yandan zırh bir yandan da mahkûmiyet olarak içsel çelişkiyi yansıtıyor.
Aşkın hem yıkıcı hem de yeniden doğurucu gücü, her bölümde farklı bir yüzünü gösteriyor.
Kaleminize sağlık; eseriniz, içsel bir ağıt ile umut ışığını aynı anda taşıyan etkileyici bir lirizm sunuyor.
© 2025 Copyright Edebiyat Defteri
Edebiyatdefteri.com, 2016. Bu sayfada yer alan bilgilerin her hakkı, aksi ayrıca belirtilmediği sürece Edebiyatdefteri.com'a aittir. Sitemizde yer alan şiir ve yazıların telif hakları şair ve yazarların kendilerine veya yetki verdikleri kişilere aittir. Sitemiz hiç bir şekilde kâr amacı gütmemektedir ve sitemizde yer alan tüm materyaller yalnızca bilgilendirme ve eğitim amacıyla sunulmaktadır.

Sitemizde yer alan şiirler, öyküler ve diğer eserlerin telif hakları yazarların kendilerine veya yetki verdikleri kişilere aittir. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. Ayrıca sitemiz Telif Hakları kanuna göre korunmaktadır. Herhangi bir özelliğinin kısmende olsa kullanılması ya da kopyalanması suçtur.
ÜYELİK GİRİŞİ

ÜYELİK GİRİŞİ

KAYIT OL