1
Yorum
9
Beğeni
5,0
Puan
51
Okunma
Ve kelimelerin düştüğü haykırış furyasına,
Tekele alınmış adalet yanılgısıyla,
Benim nidalarımda katıldı,
Fukaraların sitemlerinin hemen arkasına,
Bir kış gününün ayırt etmediği
O üşüme hissiyle,
Sıcak bir yuvanın memleketimi terkedişi gibi
Başbaşa bırakırken garibanlığı
Ezelden beridir dostu olan yalnızlığıyla,
Mevsimlerin anlamı olmamasıyla beraber,
Yoksulluğa!
Yetişemezken mezarının ucuna gelmiş bir ihtiyar bile,
Bu yalan ve üçkağıt curcunasına,
Biçilmiş kaftan gibi
Benim sürüngenliğim de ulaştı,
Herkesin düştüğü endişeye o gelecek kaygısına.
Alın teriyle terbiye edilmiş cılız umutları da satıp,
Keyif çatan saraylı güruh,
Ar damarlarından arındırıp kendilerini,
Pahalı bir elbise gibi giyinip;
Gösteriş yaparlarken utanmazlıklarıyla,
Daha beşiğinde karanlıkla tanışan onca çoçuğa inatla,
Tüm o çirkin yüzsüzlükler,
Yerleştiler,
Dürüstlüğü, şerefi, iyiliği yerlerinden edip!
Ve tüm hakkaniyetli arayışlar,
Tepetaklak düştüler ahlâksızlığa,
Bin maskeli iblislerin kucağına!
5.0
100% (3)