0
Yorum
0
Beğeni
0,0
Puan
12
Okunma
NEFSE KARŞI
Bu nasıl sinsi adâvet ey nefis,
Ne bensiz olursun ne benden koparsın hiç.
Ne bir nefes huzur verirsin, ne sükûn,
Engel olsam taşarsın, kudurur hırs-ı cünûn.
Zînet-i dünyâ ile gözlerimi bağlarsın,
Heves oklarıyla kalbimi dağlarsın.
Damarımda seyr eder, canımdan cân alırsın,
Parça parça koparıp bunu kâr sanırsın.
Fânî nimete aldanırsın her nefes,
Acizken bile sanırsın kendini mukaddes.
Bir elmanın iki yarısıydık biz,
İç içeyken vurdu hançer, gizli ve sessiz.
Muhtaçtık birbirimize can kadar,
Yaktın kavurdun, kalmadı karar.
Aynı kapta piştik, bir tastan içtik biz,
Tövbe dildedir hâlâ, secdede yok iz.
Çık artık emmâreden, bu menzil değil,
Mutmainne çağırır seni sükût-ı celîl.
Sabır kapıdır, şükürdür yol bilene,
Râzıyye, merdiye açılır gelene.
Kemâlin menzili nefsi kâmil,
Orada düşer benlik, kalmaz dâhil.
Ayrı gayrı silinir o makamda,
Temaşa olur hâl, cemaullah anda.
Söz susar, dostluk kalır Allah’la,
Son nefes teslimiyet: Halîlullâh.