7
Yorum
18
Beğeni
5,0
Puan
208
Okunma

Görünüşüne mi tutuldum?
yoksa kalbimi paramparça eden o derin duygularına mı?
bilmiyorum.
Bildiğim tek şey şu:
Bakarken içini de görüyordum
ve o iç,
akan bir ırmak gibi durmadan akıyordu.
Belki de ona tutuldum.
Dışına değil,
taşan hâline.
Bilinmezliğe sürükleyen güzellik değildi;
beni boğan
Belkide saf ve duru oluşuydu.
“Gitti,” diyorum,
“istediğim ne hâlâ?”
Üzerinden çok sular aktı o günlerin.
Ama bazı sular geçer,
bazıları insanın içinde kalır.
Hangi gölgeye tutuldum bilmiyorum.
Işık mıydı, karanlık mıydı?
kararsızım.
Beni kim anlayacak?
Derin yaraların bir dili varsa
onu benden başka kim çözecek?
Seller gibi coşan o duyguyu
kim görebilir?
Düşünmenin,
başı pişmanlık,
sonu perişanlık...
bunu biliyorum artık
Yinede unutmak mümkün mü
Derin bir “ah”ın içindeyim;
her yer karanlık, her yer sis.
Hayalleri beni yavaş yavaş öldürüyor
ama en ağır olan şu:
akla karayı hâlâ seçemiyorum.
Bu bir vicdan azabı mı
yoksa içimde yanan saf bir sevda mı
ayırt edemiyorum.
Anlatamıyorum
Durmadan kalbin kapısını çalan o duyguyu
Nasıl anlatayım o derin duyguları
Nasıl açayım kalbimi?
Bazen susmak,
altından daha değerlidir.
Ama susmak da yetmiyor;
çünkü her an, her dakika
çalar kalp kapısını
Aynı yere birden fazlası sığmaz derler.
ezildım
Sarsıldım.
Parçalandım.
Farklı renkler, farklı duygular
üstüme yıkıldı.
Ve
Gitmiş olsa bile,
hepsinin ortasında kaldı.
Gittiği yerde ben yoktum belki,
ama bende kalan o
bir ömür susturamadığım
en ağır gerçeğim oldu.
mesakin-13-12/2025
5.0
100% (9)