Fırtına 4 (son)Ellerimde açıyor yasemin kokuları Kokular ki alıyor günahını şeytanın Çiçekler vardır mahzun beyaz, kırmızı, sarı Güller Isparta gülü menekşeler Bursa’nın Şimdi denizler yalnız, gönlüm minik bir arı Fırtınadan kaçtım da anca buldum baharı Vuslatını düşlerken su yatağında kızlar Bu ufkun çizgisinden gemiler boş dönüyor Paçasında kan zifos, çıplak ayak, anızlar Çivi gibi urağan yüzlerine vuruyor Gök kubbeyi sallıyor şiddetiyle yıldızlar Hayra alamet değil bu düş diyor ağızlar Ve ihtiyar alınlar buruşuyor geceye Şafak vakti olunca soğuyor yatakları Saksılar kuru artık açık ahşap pencere Rüzgâr hırçın pespaye yalıyor sokakları Damla dibinde çise tekrarlanan cendere Ve öyle bir gece ki sema iniyor yere Şimdi demleniyorum sote bir dağ ardında Zincirlerini kıran bir kürek mahkûmuyum Mazi gevşek sarılmış acı tütün tadında Her içime çekişte onu hatırlıyorum Elbet her şey bitmeli, bahtı bu hayatın da Bir şiir sona erdi son fırtına adında İlyas YAĞCI |
Duygusu-kurgusuyla çok güzeldi...
kutluyorum...
Sevgiyle...