1
Yorum
5
Beğeni
0,0
Puan
89
Okunma
Sana yazılmış en sessiz şarkıyım ben,
gecenin içinde yalnızca senin duyduğun.
Bir tını ki, dudak değmemiş kemanın tellerinde
usulca titrer, adını söylemeden söyler durur.
Gözlerin kapandığında açılır içimdeki deniz,
dalga dalga gelir kokun,
tuzlu bir rüzgâr gibi dolar ciğerlerime.
O an anlarım:
sensiz nefes almak bile hırsızlıkmış.
Ayak izlerin kaldı kumda,
ben hâlâ o kumsalda duruyorum;
gelip geçsin diye dalgalar,
yok olsun diye izler…
ama dalgalar âşık,
her seferinde geri getiriyor seni bana.
Bir harf bile etmedim şikâyet,
yüreğim seninle doluyken
boşluk nasıl ağır gelir ki insana?
Taşıyorum işte,
gözlerimde iki mavi bavulla
ömrümce sürecek bir gurbeti.
Saatler durdu, takvimler unuttu akmayı,
çünkü sen bir kere
“kal” demiştin ya içimden,
o tek kelime yetti,
zaman bile boyun eğdi.
Şimdi gecenin en koyusunda
bir yıldız düşüyor avuçlarıma,
sıcacık,
sanki senin elimi tutuyorsun.
Kapanıyorum gözlerimi,
diliyorum ki sabah olmasın hiç,
bu karanlıkta sen varsın ya,
bu karanlık cennet olsun yeter.
Seni sevmek,
en güzel sessizliğim,
en uzun cümlem,
ve hiç bitmeyecek tek nakaratım.
Adın geçiyor içimden geçiyor,
gözlerim kapanıyor,
kalbim açılıyor…Ve ben,
hâlâ o ilk gün gibi,
ilk kez çarpılmış gibi,
ilk kez yaşamış gibi
seni seviyorum.