1
Yorum
3
Beğeni
5,0
Puan
59
Okunma
Perde Perde Perdelenmiş
Perde perde perdelenmiş âlem-i sırr u beyân,
Kimine nefes olur, kimine cihân, kimine isyân.
Sırr-ı insân gizli kalmış, perdeler ardında cân,
Her nazarda bin tecellî, her tecellîde nişân.
Kimi arar Kaf Dağı’nın ardında cânânını,
Kimi bulur şah damârın ardında mekânını.
Kimi der: “Yakın bana Rabbim, cânımın cânı,”
Kimi görür iki kaş arası Hak sultânını.
Aşikâr iken Hudâ, dedi “Sırrım çekildim aradan,”
Nidâ etti: “Gel bana ey kul, bul beni her ân.”
Bin bir ismimle sırlandım, her biri bir burhân,
Lâkin anahtar sensin, gizli sende o fermân.
Ne kolaymış perde yırtmak, ol demekle teslim,
Rabıta ile ermekmiş, sırra açılan ilm.
Zor eden benlik imiş, kalbde gizli zulm,
Kendi kendinle saklandın ey gönül, ey ilm.
Kilîdi verdi sevgili, “Estağfirullah”tan başla,
Her nefes “Allah Allah” de, aşkı taşı başta.
Her ânı zikr ile süsle, rızâyı giy kılıçta,
O zaman gör perde ardı, Hak saklı sîne başta.
Bu söz ne halka, ne dîvâna, ne dervîşe,
Kendi nefsimedir bu nasîhat, ey yolda gidişe.
Korktum “Allah” derken kendi sadasımdan,
Gel ey Habîb, gizlenme artık,
Yerindir iki sîne arasında.
5.0
100% (1)