7
Yorum
26
Beğeni
5,0
Puan
235
Okunma

Düşkün bir renktim, her düşeş attığında kader yenik mealimden firar eden bir düş misali içine düşülesi aşkın da fedaisi bir yetim gibi…
Tereddütsüz sevdiğimdin
Tebessümler ektiğim değişmezken rotam
Rutin bir efkârdı içimde saklı olan
Kimi zaman dümtek
Kimi zaman izdiham yüklü felek
Aşkın ihbarı ve ithamı
Özlemden özleme seken kuş misali
Ansızın depreşen bir acı
Fani radarıydım duyguların
Hürmet ettiğim iç sesimden hallice
Bazen bencileyin bir serzeniş
Kopup da geldiğim dünüme nazire ettiğim
Yırtıktı nicedir kalbim
Eften püften değil endamlı bir hasretin
İz düşümü
Secdem ve şecerem
Ak alnımda yazılı olan
Bazen nemli bir hava içime estiği kadar
Rüzgârın da muadili
Kâh bir yapraktım kâh kanamalı
İmgelerin itibarı
Elbet düşmüşken payıma
Yalnızlıkla ve acıyla imtihanı
Ön gören Rabbime dönük yüzümden
Düşen kâh binlerce parça
Kâh ıssızlığımla ıskaladığım bir bahçe misali
Arazilere yığdığım gülleri
Nasip kılandı yine yüce Mevla
İçtimada bir işçi gibi
Eşelediğim toprağı
İnzivada geçen ömür gibi
Bazense yaftalasın ıslattığı
Nemli gözlerimi diktiğim toprak
En çok da hüzün ve sözcükler topak topak
Bir firari idim aslında
Nasıl ki bedenime kiracı
Mademki yolcusu idim hanın
Münferit nedenlerden yalpaladığım kadar
Yürüdüğüm yola hamt ettiğim
Bazense isyanın dibini gördüğüm
Elbet akabinde tövbeler ettiğim
Kolluk kuvveti idim adeta sevginin
İlhamı yerle yeksan
Kimi zaman beni terk eden ilham perim
En çok da acıların duvağında saklı simam
Hüznüme eşlik ve sirayet eden
Yazma aşkım kıblemde saklı nice dua
Duayeni olduğum hüznün değildi asla
Ne bir rüya ne bir inkâr
Meali tutuşan kıvılcım iken seken
İhlasla büyüttüğüm maneviyat
Kırık tokasında dağınık saçlarımın
Hani olur da:
Yola gelir diye bunca insan nasıl da münafık.
Gölgemle tavaf ettiğim
Gönlümde saklı beyitlerin tezahür ettiği
Bir iklim
İkileten evren ihtimamla sevdiğim
Bunca insan
Dünde kalan na’şı ödediğim bedellerin
Boyunduruğunda Rabbin
Sahiden de var mıydı bir eşkâlim?
Hüznümdü münferit
Hazansa seken bir kurşun
Rengime tutsak gök kuşağı
Belime doladığım bir heybe
İçi tıklım tıklım olsa da ruhun
Ansızın hâsıl olan bir huşu
Kabrime sadık ve kaderime
Kıblemle yatıp kalktığım İlahi Aşkın hatırına
Ve de Allah rızası için sevdiğim
Tek hüküm değişmeyen
Her ne kadar zihnim karışık olsa da
Kolladığım kadar iyi niyetime
Yollara serili binlerce yaprak
Bağrı açık bir yangın
Bağnaz olsa ne ki sözcükler
Bazen koparamadığım kökünden
Dikilesi sökükler
S/üzgün bir ikrar ve ithaf
Aşka meyleden rüzgâra
Taptığım kadar da Rabbime ve yazgıma
Varsın olsun yazılası şiirler
Düşkünlüğüm hem aşka hem hüzne
Hazzın eşiği idi ne de olsa
İnancımın günbegün büyüdüğü
Büyüttüğüm kadar içimdeki kordan cenneti
El aman demeden yaşamanın da meali
Elbet razı geldiğim sadık olduğum kadar kaderime
Varsın kopsun küçük kıyamet
Alametifarikası ufkun
Endamlı bir yalnızlığın yağan nuru
Nemalandığım İlahi Aşk ve umudu
Tuttuğum kadar avucumda
Yanan bedenden firar etti edecek iken ruhumu
Kutsayan evreni ve sevgiyi
Ziynet bildiğim kadar saklı tutulası
Bir muştu bir naaş
Ölümü irdelese de sönen ışığım
Aydınlık ve İlahi Rotamdan da dönüşüm yok işte
İçerlediğim değil içtiğim hiç değil
İçimde devasa bir delik ile hemhal
Aşkın ve umudun kükreyen sesinde
Saklı tutulası nice niyaz
Nazımda saklandığım kadar
Nazarı itibara alınmasam da
Cihanda esir kaldığım ömrün uğruna
Helalleştiğim kendimle
Hamt ettiğim kadar sonsuzluğa dönük
İnancın yüzünde açan güller misali
Kâh çağladığım kâh yandığım
Efkârın yitik tininde saklı bir sır gibi
İçime attığım her sus payı söylemde…
5.0
100% (14)