1
Yorum
1
Beğeni
5,0
Puan
55
Okunma

Göz değmesin o alına, o nazlı edâya,
Benzetilir mi hiç serviye, hurilere yâ,
Herkesin dilinde bir efsanedir bu dünya,
Aşk güzele gazel, sevdâ güzele gazel.
Sûretine bakanın aklı baştan gider de,
Lâl olur dilleri, bir söz söyleyemez yerde,
Gönül tâcını takar onu başının erde,
Aşk güzele gazel, sevdâ güzele gazel.
Kirpiği ok gibi, kaşı hilâl sanki yay,
Yanakları gonca gül, sözü şekerden de mâl,
Böylesi bir cilveye, nasıl dayanır bu hay?
Aşk güzele gazel, sevdâ güzele gazel.
O nazenin endâmı, yürüyüşü bir başka,
Kalpler tutuşur yolda, düşer bin bir aşka,
Yazılmaz destanlara, sığmaz hiçbir meşke,
Aşk güzele gazel, sevdâ güzele gazel.
Sanma ki sadece zahiridir bu güzelin varı,
İçinin nûru da aydınlatır cümle diyarı,
O yüzden olur ona tüm âşıkların zârı,
Aşk güzele gazel, sevdâ güzele gazel.
Cânımı fedâ etsem az gelir onun uğruna,
Baş koymuşuz bir kere biz bu dertli yoğruna,
Umarız ki ereriz elbet bir gün yarına,
Aşk güzele gazel, sevdâ güzele gazel.
Aşık TURHAL der ki, divânında yazarım adını,
Gönül bir kere sevdi mi, unutur mu tadını?
Bahşederiz o yâre bu ömrün her vedâsını,
Aşk güzele gazel, sevdâ güzele gazel.
Hüseyin TURHAL
5.0
100% (1)