Ne çok laf söylendi elli, yüz elli
Durup dinlemesi zor mudur sana
Hiç kimseye kıymet vermezsin belli
Umursamaz tavrın kâr mıdır sana


Nasibine düşen paydan şaşkının
Dert, hüzün, tasası boydan aşkının
Garip, naçar, aciz, dilden düşkünün
Yarasını sarmak ar mıdır sana


İyi ne var ise uzanıp alan
Kulu yaşadıkça kötümser kılan
Komşu darda iken haline gülen
Cümle yaramazlar er midir sana


Yoksulu gözetip kendinden bilen
Mahzunun gözünde yaşını silen
Onunla ağlayıp birlikte gülen
Hak’tan yana olan şer midir sana


Sonradan mı oldun, bu muydun ezel
Bu tutumlar yalnız sana mı özel
Haklı ile haksız, çirkin ve güzel
Doğru ile yanlış bir midir sana


Oltanın ucunda olmadan sazan
Biraz fehim kazan, azıcık izan
Söyleyen yoruldu, yanında yazan
Başka söze gerek var mıdır sana


Bozuk ise eğer insan mayası
Ne edebi vardır ne de hayası
Bu denli açıkken şahsın foyası
Onu tanıması zor mudur sana