3
Yorum
12
Beğeni
5,0
Puan
127
Okunma

Öfkeye sarıldım bir an, kırılmış bir kalbin sancısıyla,
Avuçlarımda ateş vardı, adın geçmişti acısıyla.
Sandım ki sana savurunca diner içimdeki sızı,
Meğer aşkın küllenmezmiş; ateşi hep bende saklıydı.
Sözler sustu… Çünkü bilirim, sevgiliye kırgınlık ağırdır,
Bir damla öfke, koca bir sevdayı karartmaya hazırdır.
Yine de içim elvermedi; çünkü kalbim seni tanır,
Küser ama unutmaz, kırılır ama hep sana kanar.
Avuçladığım kömür gibiydi sensizliğin kül rengi,
Atmak isterken içimde yandım, ah bu sevdanın dengini…
Öfke bir kış gecesiydi; tenimde don, içimde yangındı,
Meğer en büyük acı, sevdiğine kızmaktan alınan paymış.
Şimdi anlıyorum; affetmek, unutmak değil aslında,
Aşk dediğin bazen susar, bazen sabır olur bir masada.
İçimdeki ateş sönmedi, sadece yönü değişti,
Öfke değil, sevda kaldı; külden filiz verdi gizlice.
Elimi çözdüm artık; rüzgâra bıraktım sönmüş közleri,
Sarılmak istiyorum yeniden, aşka yakışır sözleri.
Her küslükte öğrendim; sevgi, gururdan büyüktür,
Kalbin varsa eğer, dönüp sarılacağın tek yer yine o göğüsdür.
Ve sonunda anladım sevgilim;
Öfke kalpte değil, omuzda bir yükmüş aslında.
Aşk ateşini taşımak yanmak değil, yaşamakmış,
Öfkeyi tutan yanar; seven iyileşir aşkın dışında…
@NURAL BEKTAŞLI
5.0
100% (7)