0
Yorum
2
Beğeni
5,0
Puan
44
Okunma
İşte Benim Yalnızlığım
Olmazlarla olan savaşımdır bu,
Yalnızlığın pençesinde bir ömür.
Gelgitler, hemzeler,
Hesapsız artçılar ardımda —
Ve gönlümde bir deprem,
Bilmem kaç rihter ölçüsünde…
Mahmûd-u Hüldâ’ya yakarışım,
İşte bu, benim yalnızlığım.
Feleğin çemberi dedikleri — belki rahmettir,
Aşk ile yoğrulan kâinatın sırlarından.
Gök kubbe ağlar, şahit olur halime,
Katre katre gözyaşı,
Sinsice çıkan iniltilerin esiri.
Sol tarafın feryadı yükselir,
İşte bu, benim yalnızlığım.
Alıştım ey sevdam, yalnızlığa,
Boynum kıldan ince, tek taraflı haksızlığa.
Dert değil, ey sevdam, aldığım nefese;
Zira her nefes alışımda Sen varsın,
Ve Sen diye veremediğim her nefes —
Sessiz bir çığlığın feryadı, figanı.
Yine sarar beni yalnızlık,
İşte bu, benim yalnızlığım.
Kimi zaman eşlik eder yalnızlığıma,
Ateşler içinde bir ney sesi,
Ve feryadım olur: “Bana seni gerek, seni...”
İlahi sır zuhur eder bedende,
Et ve kemikte yankılanır emrin:
“Çık yalnızlık içinden,
Var kâinatın en uç noktasına!”
Seyr-i sülûk seferinde,
Âlem Ben, Âlem Sen olur —
On sekiz bin âlem seyre dalar,
Ruhlarımız raks eder, bir olur.
Meleklerin koro eşliğinde,
Sarmaş dolaş Sen ve Ben...
İşte bu, benim yalnızlığım.
5.0
100% (1)