0
Yorum
7
Beğeni
0,0
Puan
95
Okunma
Her nefesim bir iz sürer sana,
Göğsümde yankılanan gizli bir dua gibi,
Rüzgârın en ince telinde
Senin sesini ararım.
Gözlerin,
Karanlığa doğmuş sabahın ilk kıvılcımıdır;
Benim nefesim,
O kıvılcımda hayat bulur.
Sensizliğin soluğu ağırdır,
Taşır kalbime bin yıllık yorgunluğu;
Dudaklarım susar,
Ama içimde senin adın fısıldar.
Bir nefes alırım,
Ve o nefeste sen varsın;
Dünyanın bütün yolları sana çıkar,
Göğsümdeki ritimde.
Bazen düşünürüm,
Ya nefesim durursa?
O an bilirim ki, yaşam denen şey,
Sadece senin gölgenin hatırasıdır.
Gülüşün bir bahardır,
Çiçekler soluğundan ürperir,
Benim gövdemse bir ağaç,
Senin nefesinle meyve verir.
Sen susarsan,
Rüzgâr da susar;
Benim nefesim,
Dünya ile bağını kaybeder.
Denizlere baktığımda
Dalgaların iç çekişini duyarım;
Onlar bile
Senin nefesinin yankısıdır.
Bir damla yağmur düşer alnıma,
Ve ben bilirim ki
O damla da senin nefesinden doğmuştur.
Karanlık çöktüğünde,
Ay nefesinle parlar;
Benim yolum, senin ışığınla aydınlanır.
Her sabah yeni bir hayat başlar,
Çünkü nefesim yeniden sana kavuşur;
Dünya bin kere yıkılsa da
Senin soluğunla yeniden kurulur.
Ve bil ki sevgilim,
Benim nefesim,
Senin nefesinle aynı göğe yükselir;
Bir gün sustuğumda bile,
Senin nefesinle yaşamaya devam ederim.
HABİB YILDIRIM / BÂİN-İ ADLÎ
(30 Eylül 2025)