3
Yorum
24
Beğeni
0,0
Puan
165
Okunma
Aynı şemsiyenin kuruluğuna sığınmış
iki flu gölge,
kiremit kokulu bir saçağın altında
iki yağmur kaçağıydık.
Islansa da, oyundan vazgeçmeyen
afacan çocuklar gibi
sırılsıklam
yakalanmıştık aşka.
Onun saçlarında
yağmur kokusu
benim tenim ıpıslak aşk…
Ah, nasıl y’akışırdık aşka,
nasıl afiliydik
Güzeldik lannn
Harbi güzeldikkk
Aşk…
Vurgun yemiş bir balık,
biz suni teneffüs telaşında
iki mavi martıydık.
Siz yıldızlara bakıp hayaller kurarken
Biz
huysuz bir ihtiyarın bahçesinden erik çalar gibi
gökyüzünden yıldız aşırır
tıka basa
aşkla doldururduk ceplerimizi.
Sizin ayağınızı sokmaya korktuğunuz sularda
anadan üryan yüzer,
dudağımıza d’elikanlı bir ıslık ilikleyip
gözü kapalı dolaşırdık
aşkın dipsiz uçurumlarında.
Hayat
müntehir bir ıslıkla eserken
Lepiska saçlarımızda
alkolden değil,
aşktan çakırkeyif,
aşktan zil zurnaydık.
Aşk varsa eğer
bu öküzün boynuzundaki yalan dünyada
aşk varsa…
Aşk bizdik.