1
Yorum
7
Beğeni
5,0
Puan
217
Okunma
Piraye misali bir sabır taşıdır senin gönlün.
İçindeki saklı fırtınaları kimse bilmez.
Ben her gece sana koşarım düşlerimde.
Gündüzleri zincir vurulmuş gibi,
aynı yerde çakılı kalırım.
Senin adını duymak,
bütün savaşlardan dönmek gibidir bana.
Baharın renkleri arasında kayboldum,
toprak ve taş arasında seni aradım.
Ağaçların dalları gibi uzandım sana.
Rüzgârın taşıdığı her ses sende birleşti.
Ama sen hâlâ uzaktın,
elimden kayıp giden bir gölge gibi.
Gözlerin ufuk çizgisi gibi,
hep önümde ama hiç elimde değil.
Ne kadar yürürsem yürüyeyim
hep aynı uzaklıkta kaldın.
Biliyorum, senin içinde de kıvranan bir ateş var.
Ama onu saklıyorsun,
kimseler görmesin diye.
Ben ise kendi yangınımda
senin gölgende serinlik arıyorum.
Ve artık bilirim:
Her uzaklık bir sınav,
her sessizlik bir yangın.
Ama senin adın hâlâ yüreğimin tek limanı.
Ellerim boş, gözlerim ufukta,
ve kalbim seni taşıyor her adımda.
Fırtına dursa da, yollar açılsa da,
ben hep aynı yerdeyim,
Arafın ortasında, gözlerinin kıyısında.
Belki her bekleyişim bir yara olacak,
ama bu yara sevgimizin kudretiyle büyüyecek.
Ve sonunda, eğer gün gelir de buluşursak,
bil ki beklediğim her an, katlandığım her engel
bizi birbirimize daha yakın kılmış olacak.
O vakit yorgunluklarımız ve suskunluğumuz,
bir tek nefeste eriyecek.
5.0
100% (2)