Mürekkebi dökülür ellerimden
Kirli siyah acıların mahzeninde
Güneşe hasret yarı kırık pencerede
İnildiyor yaralı kuşun göğsünde
Bir vedadan geriye kalan
Kırağı düşmüş saçlarıma...
Ben burada bir garip hancıyım
Bilmem kime yabancıyım?

Okyanusu aradım yalınayak
Kimsesiz bir fezada..
Süzüldü yanaklarımdan sağanak sağanak...
Ben sana hiç gelmedim derken allı kızın ağıdı...
Göğsümde bir hançer
Çarmıhta inceden bir sancıyım
Bilmem kime yabancıyım?

Cihana kafa tutuyor...
Yürek yemiş gururum
Tepelerde bir yankı
Ölüme ramak kala..
Hicranla nameleniyor...
Son umudum...
Ben bu ellerde...
Nasır tutan geçmişimle
İğreti bir yalancıyım...
Bilmem kime yabancıyım?

Vur beni...
Çiğne..Geç...Durma!!!
Farzet ki kaldırımlarda bir yosma
Akıp gitsin sokakların kabusu üzerimden
İnceden bir yağmur rahmet okusun geçmişlerime...
Ayna tutsun silik bir yüz matemime...
Kara katran o son güz gecesi...
Ben yine uykusuz..
Ben yine sabahçıyım.
Bilmem kimedir hesapsız gidişlerim.
Bilmem kime yabancıyım?

Damlarda dokuz sekizlik bir curcuna
Aşiyanım sereserpe, gelişigüzel lisanda...
Tambura gıcırtısına.
Ben balatın öte yüzüyüm...
Ara sokaklarda derme çatmayım..
Meyhanede bir sarhoş narasında...
Ruhum esir...Ellerim tuzak...
Âmâ bir kapancıyım...
Bilmem kime yabancıyım???

Sorma beni yüreği yangınlara...
Bir hükümsüz seyyahım...
Sustasından acıları devşiren
Vur emrine tam tekmil talancıyım
Bilmem kime yabancıyım?