0
Yorum
1
Beğeni
0,0
Puan
32
Okunma
Yaşamak…
Bazen isyanı tetikleyen,
Şükrü unutturan,
Anlamsız masalları anlatan bir ağıt gibi.
Ve kızıyorum,
Sonra kırıyorum;
Zehirli harfleri cümlelerle tanıştırıp,
Ateşin cürmü gibi damla damla
Düşürüyorum serserice.
Biliyorum, farkındayım;
Bazen kendime hâkim olamıyorum.
“Özür diliyorum”…
Ama ben buyum işte.
Döndüğün her köşe başında seni bekleyen,
Gözlerine her baktığında kaybolan,
Rüyalarında sen yoksan
O rüyaları kâbus sayan,
Sesini dünyanın en güzel melodisi sanan…
Ama dili hem agresif, hem de zehirli bir yılan;
Ve yine de sana aşkla bağlı.
Sırf kendine zarar veren biriyim işte.
Ve şimdi gidiyorum.
Gitmeliyim de zaten, senden…
Seni bir daha kırmamak,
Üzmemek uğruna.
Böylesi daha iyi olacak bence.
Seni sana teslim ediyorum;
En güzel, sen kendini korursun biliyorum.
Belki bir gün dönerim,
Beni sende bulamayacağımı bile bile.
Ama görmek isterim döndüğümde
Senin mutlu olduğunu.
Ve o vakit anlayacaksın
Gitmemin ne kadar anlamlı olduğunu.
Hoşça kal şimdi…
Gitmeliyim…
Nereye olduğunu bilmediğim
Sisli bir yola.