0
Yorum
2
Beğeni
5,0
Puan
92
Okunma
Ben,
yıkıntılarla konuşan bir dilim,
duvarların ardında unutulmuş nefesim,
bazen yağmurun alnına düşen ilk damlayım,
bazen de kuraklığın sesini taşıyan çöl.
Bütün kayboluşlarımı içimde saklarım;
her yara, yıldızların yerini öğrenen
bir harita gibi parlar gecemde.
Ve ben bilirim,
her insan kendi gölgesini taşır,
ama bazı gölgeler, sahibinden önce yürür.
O yüzden;
düştüğüm yerden kalkarken
dizlerimdeki toprağı kutsarım,
çünkü toprak;
bana hem mezar olur,
hem de filiz.
Ve bir gün,
benim suskunluğumdan
yeni bir şarkı doğacak,
belki bir çocuk mırıldanacak,
belki bir anne duasına katacak…
Ama bilirim:
Her söz, sahibini bulur.
Ve ben,
küllerimde yankılanan
ebedi bir arayışım.
Ask-i-Divane
5.0
100% (2)