0
Yorum
1
Beğeni
5,0
Puan
70
Okunma
Yaşamak, varlığın karmaşasında hem direniş hem teslimiyet; kendi sesinde kaybolurken, görünmez bir umut kıvılcımıyla evrenin uçsuz bucaksızlığında dans etmektir.
Nedir Yaşamak
Duvarla dertleşen bir gölgenin soyadımıdır
Yoksa, dili olmayan bir şehrin çığlığımı
Kendi yankısını susturmaya çalışan bir dağ
Düşmeyen bir yaprağın sonbahara inadımıdır
Bilmiyorum.
Göğsümde, sesime yer açamayan
Bir kalp daralıyor.
Kendi ayak izimi terk ederek kayboluyorum.
İçinden çıkamadığım bir günü tekrar tekrar yaşıyorum.
Başımı çevirdiğimde hiçbir geçmişin bana ait olmadığını fark ediyorum.
Beni ben yapan ne varsa başkasına benziyor.
Dokunulmamış bir fotoğrafın içinde hayata tutunurcasına
Zamanın ve mekanın dışına çıkarak varlığın ötesinde dans ediyorum.
Bir yıldız kendi ışığını feda ediyor benim için
Varlığın kütlesiyle,
Zamanın kıvrımlarında asılı kalmış,
Bir zerreyim yeryüzünde şimdilik.
Evrenin iki uç noktası arasında kurulan görünmez bir köprüde doğmuşum.
Varlığın parçalarına ayrılıp yeniden birleşme mücadelesidir bu
Zamana meydan okuyan, direnişin ve acının yansımasıdır.
Ruhun en derin yaralarını saklayan görünmez bir mezarıdır yaşamak
Kaybolmuş bir cennetin harabelerinde saklı kalan umut kıvılcımıdır.
Yaşamak,
Gözle görülemeyen bir yasanın içinden geçmek gibidir.
Kendine en uzak ihtimali sevmektir bazen,
Çürümeyi bekleyen bir gül tomurcuğu gibi,
Henüz açmadan bile varoluşun yükünü taşımaktır.
Yaşamak,
Bir sorunun cevabını değil,
Sadece o soruda yankılanan kimsesizliği duymaktır.
Yaşamak
Bir gün tamamlanacakmış gibi
yarım kalmayı kabul etmektir.
5.0
100% (1)