0
Yorum
7
Beğeni
5,0
Puan
100
Okunma
Bu şiir, yola çıkan bir yolcuya doğanın ve evrenin fısıldadığı sırları, umutları ve hayat çağrısını anlatıyor.
Ey yolcu, dinle rüzgârın kadim duasını,
Tanrının gözyaşı dans ediyor sessizce,
Yağmur bir gün gibi akıyor terk edilmiş güzellikte
Gökyüzü fısıldıyor kayıp bir ezgiyi,
Sıyrılmış yüreklerden talihin cilvesi
Bir şölen orkestrası çiçeklerin hecesi
Hayat seni bekliyor renkli bir düş bahçesinde
Ey yolcu, kulak ver, dinle sessizliğin çağını,
Dinle denizin,dağın, taşın yankısını
Rüzgâr söylüyor eski bir sevgili şarkısını
Toprağın kucağında uyutuyor kalbin yarasını.
Göğün ardına saklıyor yorgun bir gezgin sabahı
Bahçelerde parlıyor altın renkli umutlar,
Her dalda bir düş, her yaprakta kadim sırlar.
Kaderin nefesiyle bir sır gecesi başlar .
Ey yolcu, sakın korkma gecenin gölgesinden,
Kayıp bir patikada bulursun belki ruhun yansımasını.
Taşlar fısıldar, anlatır belki zamanın sırrını,
Her damla toprağa işler eski bir kalbin atışını.
Rüzgârla dans et, bırak aksın gözyaşların,
Her bir adımda uzan ebedi bir kırılganlığa.
Ey yolcu, uyan, çünkü hayat seni çağırıyor
5.0
100% (2)