3
Yorum
13
Beğeni
5,0
Puan
235
Okunma

Göğüs kafesimi yırtan şu gece,
Kolları kırk yıllık kadim bir dost gibi
Boynumdan inmeyen yalnızlık.
Dallarımda ötüşen şu kuşlar olmasa
Çoktan kırılırdım.
Ve ben biliyorum kırılmak puttan eskidir.
O kuşlar ki her bahar sana göçerdi
Ama artık sana açılmıyor pencerem.
Sisli bir çöl rüzgarı
İnce bir sızı
Yol boyu uzanan bir gönül sancısı...
Bunlar kaldı yadigâr.
Zaten adam dediğin nedir ki?
Ya deli deli eser
Ya sızlar
Ya da neyse...
Ne menem şeymiş kör bahçıvanın bahçesinde çiçek olmak?
Ehline denk gelmedi diye mi ziyan oldu ?
Canımız, inci mercanımız...
Ey gök kubbe altında şarkılar fısıldayan bahar
Düşmez mi yolun buralara?
Eritmez mi efkarın, gönlümün kara kışını?
Yok azizim yok.
Payımıza delilik düşmüş
Dudağımıza bir acı türkü iliştirilmiş
Ne türkü bitiyor ne acısı diniyor.
Velhasıl, olmuyor kere olmuyor.
Ama yine de
Bi bakarsın içimde bir umut can bulur,
Ha deyince olmadı
Belki hû deyince olur...
Emreİnan
5.0
100% (7)