2
Yorum
10
Beğeni
5,0
Puan
148
Okunma

Kelimeler yoksuldur bazen,
Ve bazen utangaç...
Yüreğimde kadim bir kentin,
Küllerinden yükselen sessiz çığlık,
Her taşında saklı bir yara,
Her duvarında solmuş bir dua…
Gözlerimde bin yılın acısı,
Geceler boyu dinmeyen bir yağmur gibi,
Gözbebeklerime kazınmış ayrılıklar,
Yarım kalan sevdalar, yarım kalan yollar…
Ve her damlada hatırlatan,
Geri dönmeyecek zamanlar.
Dilimde ise bir sürgün türküsü,
Uzak dağlara savrulmuş hayallerin ezgisi,
Rüzgâr bile yabancı burada,
Her esişinde başka bir vedayı fısıldıyor.
Yolunu kaybetmiş göçmen kuşlar gibi,
Ben de bulamıyorum yuvamı.
Kalsın benim davam mahşere kalsın,
Sözlerimi saklar kara toprak,
Gün gelip sorulduğunda,
Gözlerimle anlatırım her şeyi.
Suskunluğum olur en gür haykırışım,
Ve sessizliğim yıkar duvarları.
Ah, kim bilir kaç yüzyıl beklerim,
Bahar gelir mi bilmem bu şehre.
Belki de çiçek açar bir gün,
Yüreğimin en kuytu köşesinde…
Ama şimdi, yaralarımı saklarım,
Kimseler bilmez acının rengini.
Ve bir gün, mahşer çağırdığında,
İlk ben çıkarım huzura.
Kalbimden dökülür saklı kelimeler,
Gözlerimden taşar bütün hesaplar.
O vakit bilinir, anlaşılır,
Neden sustuğum asırlarca…
@NURAL BEKTAŞLI
5.0
100% (4)