0
Yorum
4
Beğeni
5,0
Puan
87
Okunma
Kurt bütün kalabalığı terk edip yalnızlığa çekiliyorsa koparacağı kıyametin hesabını yapıyordur...
Kurt indi dağdan, küflü izleriyle,
Tırnaklarında geçmiş, gözlerinde kin.
Sustukça büyüdü, çığlığı içindeydi,
Yalnızlıkla yonttu kendine bir zihin.
Kalabalık sandığı her yankı sustu,
Kaval sesleri boşluğa düştü tek tek.
Göz göze gelmedi hiç aynadakiyle,
Bir yırtıcıydı, ama aslında kök.
Sürüden ayrılanı kurt kapmazdı bu kez,
Çünkü kurt, sürünün ötesine doğmuştu.
Gölgesiyle savaştı, kendiyle kustu,
Sükûnet içinde bir volkan dolmuştu.
Bakmadı ardına, çoban çağırsa da,
İçindeki orman daha çok ses verirdi.
Her ağacın içinde bir urgan gizliydi,
Kiminin kökü, kiminin keseriydi.
Toprağın sabrı gibi çöktü mağarasına,
Kan değil, düşünce damladı dişlerinden.
Gecenin örtüsüyle sardı niyetini,
Kıyamet doğuruyordu sessizliğinden.
Yalnızlık, herkesin göze alamadığı
Bir aynaydı; kusurları çırılçıplak.
O aynada kendine bakabildi ancak
Kendiyle yanabilen bir korkusuz kurt.
Ne bir iz sürüyordu ne bir avın peşinde,
Zamana saldırdı, takvimi parçaladı.
Çünkü en büyük av, avcının kalbidir,
Onu da dişledi, sonra da yadsıdı.
Ve biliyordu: çökmeden kıyamet,
İnsanın da kurdun da tek rotası yok.
Ama bir kere dönerse gözleri geceye,
Gündüzü yakar, küle çevirir ufuk.
Kapanmayan bir yara gibi dağlarda,
Adı fısıldanır korkunun dilinde.
Bir kurt sessizce çekiliyorsa eğer,
Fırtına yıkanır onun derinliğinde.
Tırnaklarını bile bile törpülemez,
Dişlerini bile isteye göstermez,
Çünkü gerçek güç, gösteride değil;
Gözün içindeki karanlıktadır esas.
Koparacağı kıyametin hesabını yapar,
Her yıldız onunla hesaplaşmaya çağrılır.
Gök delinirse onun öfkesindendir,
Toprak ağlarsa onun sabrındandır.
Yani ne zaman çekilirse bir kurt yalnızlığa,
Unutma: suskunluğu bile haykırır.
Bir kıyamet uykuda gibi görünse de,
Asıl yıkım, uyanınca başlatılır.
HABİB YILDIRIM / BÂİN-İ ADLÎ
(8 Ağustos 2025)
5.0
100% (2)