0
Yorum
5
Beğeni
5,0
Puan
108
Okunma
BEN KUDÜS’ÜM
Ben Kudüs’üm…
Toprak diye bildiğiniz değil,
Gönüllerin gizli kıblesiyim
Surlarım taşla örülmedi;
Aşkın sabrıyla örüldü,
Secdelerin sesiyle yükseldi.
Asırlardır bir özlem saklarım içimde:
Hak kokulu rüzgârlar,
Muhammedî bir nefes,
Gönülleri diriltecek bir rahmet ordusu…
Her çağda bir çocuk ölür içimde,
Ve her çocukla birlikte bir umut doğar yeniden.
Her taşıma bir yetimin bakışı siner,
Her sokağımda bir annenin çığlığı yankılanır:
“Geçici olanla oyalanma!
Hakikat sendedir!”
Ey insan!
Seni beklerim ben…
Toprağımı kurtarmak için değil,
Kendi işgal edilmiş gönlünü
Kurtarmak için gel bana.
Çünkü benim derdim taş değil,
Benim davam sokak değil;
Benim davam Hak batıl savaşı
Gecelerim ağırdır;
Ezanım hasretten titrer,
Sela nefesi karışır rüzgârlara.
Beş vakit namaz
Şehadet kokusu yüzünden altı sanılır bazen.
Her ölüm bir vakit,
Her şehit bir secde olur içimde.
Ve ben sorarım Hakk’a:
“Ne zaman gelir Muhammed’in ordusu?”
Nefsiyle savaşmış,
Gözyaşıyla arınmış,
Merhameti kalkan, adaleti zırh olan bir ordu…
Taşla değil, dua ile yürüyen yiğitler…
Bilesin ki:
Hak yolunda yürüyenler,
Önce kendi içlerindeki Kudüs’ü fethedenlerdir.
Ey gönül sahibi insan!
Ben sana yalnız kaldım demem,
Benim yalnızlığım sır
Sen bana gelmediğin için yalnızım
Çünkü benim asıl surlarımı düşüren,
Nefsin adımlarıdır.
Ruhum şehadetle yıkanır her dem;
“Bitsin artık” diye inlerim:
Bitsin gözyaşı,
Bitsin fitne,
Bitsin insanın insana zulmü.
Kirlenmesin ruhumun avlusu;
Ben Kudüs’üm…
Her dertte, her duada, her secdede
Yeniden doğan sır şehriyim.
5.0
100% (1)